Bir Deli Yürek Veysel Çavuş Cihan Harbi

Nazım Kara 2
74

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir Deli Yürek Veysel Çavuş Cihan Harbi

Ortalık kulak kesilmiş, cepheden gelecek haber beklenmektedir. Anadolunun bir çok köyüne inzibatlar gelmiş o meşhur girizgahı tekrarlıyorlardı..
Yanlarında tellal bile getirmişlerdi..

" Duyduk duymadık demeyin" Cihan harbi çıkmış , ve eli silah tutan tüm erkekler askere alınacaktı..

Daha bıyığı yeni terlemiş Veysel'de askere alınacaklar arasında sayılıyordu..

Veysel, komşu kızı Ayşe'yi seviyor ve sevdasınada karşılık buluyordu..

Ne yazıkki Ayşe'nin babası yaman ağa,kızı vermiyordu genç delikanliya..

Zaten askere gidecek olan Veysel, sevdasına kavuşmayı murad ediyor ve gözü kara kişiliğini eyleme döküyor, Ayşe 'yı kaçırıyordu..!

Bir müddet saklandıktan sonra Ayşe ' yi evine getiriyor, on sekiz gün ayni yastığa baş koyduğu Ayşe'ye veda zamanı geliyordu..

Veysel,yola revan olmuş, doğu cephesinde deli Halit Paşanın müfrezesine katılmıştı.

Cihan harbi tüm gaddarliğı ile sürüyor, ve memleketin evlatları Vatan için toprağa düşüyordu..!

Aradan tam on iki yıl geçmişti ki, Erzurum'un Sirakonaklar Köyü, ve Karakale Köyü Ermeni çeteler tarafından zaptedilmiş ve halka işkenceler yapılıyordu..!

Bunu duyan deli Halit Paşa , bir askeri öncü birliği o bölgeye göreve gönderiyor, Çavuş rütbesiyle bu görev Veysel Çavuş' a veriliyordu..

Veysel'in ilk defa şansı yaver gidiyordu. Göreve gittiği bölge, Veysel'in Köyü ile sınırdı ve fırsatını bulup on sekiz gün aynı yastığa baş koyduğu Ayşe 'sinide görecekti..

Yola koyuldu Veysel, on askerle..

Yusufeli'nin Alanbaşı köyüne kadar geldiler.

Azgın çoruh geçit vermez azgınlığı ile adeta korku salıyordu..Köprü yoktu karşıya geçmek için..

Köylüler geldiler ,halat attılar Veysel'i ve on askeri halat yardımıyla beri geçeye çıkardılar..

Veysel'in ciğerlerine su dolmuş ve nefes alamıyordu. Askeri sıhhiye yardımı ile içindeki su boşaltıldı ve hayata döndü..

Köyün ilk girişinde bir mahalle var,adı Cala.

Cala'nın Türkçe karşılığı, sulak düzlük çayır demek..

O mahallede oturan kiz kardeşine uğramak, kız kardeşi ile hasret gidermek ister Veysel.

Kapıya geçtiğinde bir kız çocuğuna rastlar. Kızım senin kimin kızısın diye sorar.

Küçük kız: kız kardeşinin adını söyler Veysel'e..

Veysel: "yeğenim bi sarılalım ben sanin dayınım" der..

Kız: "hayır benim dayım öldü.!"

diyerek oku saplar Veysel'in yüreğine..

Veysel: "hayır kızım ölmedim bak! buradayım..".

Kız: "hayır benim Ömer dayım öldü..!" deyince Veysel yığılıp kalır bir müddet..

"Peki annen nerde kızım" der..

"Annem tarlada amca "demeye devam eder dayısına..

Veysel askere gittikten sonra yeğeni dünyaya geldiği için bir birlerinden haberleri yoktur dayı yeğenin.

Veysel'in kardeşi Ömer ,serinlemek için girdiği köyünün deresinde boğularak ölmüştür..!

Veysel yola koyulur ,köy boyu yol alır..

Kocasının köye geldiğini duyan Ayşe yollara düşer..

Köyün Suvanet Mahallesine geldiklerinde karşılarınd bulurlar Ayşe'yi..

Ayşe kocasının boynuna atlar ve sanki kardan adama sarılmış kadar soğuk bir ruh ve bedenle karşılaşır .

Veyse kadına:

"Çekil be kadın sende kimsin..!" diyerek çıkışır.

Ayşe anlam veremez kocasının bu davranışına..

Veysel,soluğu Sahlep Mahallesinde Karamehmet ağanın konağında alır..

Ağaya: "ağam askerler sana emanet, ben Ayşe'nin kabini kırdım onun yanına gidiyorum der"

Gelir baba ocağına Veysel..

Kapıya vurur aćan olmaz..

Bir daha vurur ,Ayşe dayanamaz, açar kapıyı..

Ayşe:: Ne oldu neden geldin" ? diye sorar.

Veysel: "Hele bir dinle,hemen boynuma cellat ipini geçirme..!"

Ayşe usulca kapıyı araladı, buram buram hasretlik yayıldı her tarafa. Veysel evin eşiğinden adımını attığında nazarlı gözlerle etrafı süzdü..

Ayşe, sorularına devam etti..

"Neden bana öyle davrandın askerlerin yanında?"

"Ayşe'm ,gözümün nuru ,bahar kokulum..

Ben o askerlerin komutanıyım, onları yanında kendimi duygularına yenik düşen bir komutan olarak görmelerini istemedim.

Bu zayıflıkmı?

Onlarında sevdikleri, yarenliklikleri var. Kaç yıldır görmediler onları. Yüreklerinin burkulmasını istemedim. Beni anla hakkını helal et.

Ayşe, Veysel'in ellerini avuçlarına aldı:

"çok üşüdünmü?"

"üşüdüm Ayşe, hemde çok."

"uzaklardan bir ses olmak isterdim,bir selam,bir nefes..üşüme diye seslenmek isterdim."

"o soğuk gecelerde hep hayalin ısıttı beni."

"gelseydim,ve yasladaydım başımı omuzuna.."

" aramızda ki bütün yollar kapalıydı. Her dağ eteği kahpe tuzaklarla doluydu. Kara kış degilde yokluğun buz gibi soğuktu. Üşüyordum.."

On sekiz günlük evlilikten sonra yıllarca ayrılığın taşıdığı hasret, bir gecenin karanlığına sığmamıştı. Ertesi gün gun sabah namazında asker hazırdı ve Sandıkkayanın belinden Mohurgut (karakale) onları bekliyordu.

Veysel evinin avlusunda mauser tüfeğini temizlerken ,Ayşe telaşlı gözlerle:

"ya sana bir şey olursa..?"

" Allah'in takdiri. Ölürsem şehit eşisin, gazi olursam gururla taşırım vücudumdaki yaraları"

"Allah'a emanet ol. Sen yinede dikaktli ol."

"Hakkını helal et Ayşe.!"

Nazım Kara 2
Kayıt Tarihi : 6.2.2024 02:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yaşanmış olayı anlatmaktadır. Geniş anlatımı Nazım Kara Hercümerc Karmakarışık adlı kitapta kaynakları ile mevcuttur.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nazım Kara 2