Yine seni düşünüyorum seni, mimoza kokan tenini 
Yıldızlardan yoksul, karanlığı bitmeyen 
Paslı demir parmaklar ardında
Zoru yaşadığım şu zindanda 
Yalnız kaldığım 
Gecelerde 
Bir telaş bir heyecanla
Sevdan içinde olan
O gözlerin
Geliyor aklıma 
Ne olur 
Gel
Tut ellerimi
Deniz yağmuru 
Vurdukça vuruyor pencereme 
Bulutlar çaresiz, ben çaresizim
Gün doğumundan, ta gün batımına kadar
Kopup gelen; bir deli fırtına esiyor gecemde 
Açılan yaralarım gittikçe derinleşiyor, sen yoksun yanımda 
Aldı başını! yürüyor karanlık, yüreğim hep acı içinde 
Benim göğümde ışıldayan yıldızlar
Gecemde parıldayan ay yok
Şu koca kozmos, benim için bomboş 
Yeryüzünde
Payıma düşen 
Yaz
Bahar’ım yok
Kavuşulmayan hasretten 
Acı dolu yaşamdan 
Kavgamdan boy veren 
Körpecik yaramdan başka, hiç bir şeyim yok 
Yine seni düşünüyorum seni, yalnız seni, karanlık gecelerde 
İçim hep kan ağlıyor, şu çektiğim üzüntü, çilem bitmiyor
Karanlığa rağmen aydınlığı devşireceksen
Gül tazeliğinden tebessüm getireceksen 
Buzları kıracaksan
Eriteceksen eğer
Gülüşündeki bahar’ı
Yaz’ı
Erguvani çiçeklerini alda gel
Gel, ak içime 
Hayal gözlüm
İmrendiğim 
Masmavi denizleri
Düşlediğimde
Sen, hep geliyorsun aklıma 
De tez gel
Kurban olduğum 
Oyalamadan 
Karanlıklar kalsın ardından 
Ayazda kalmasın yüreğim
Zindanda bedenim 
Yere 
Düşünmeden
Eğer
Umut getireceksen gel 
Geceleri soğuk ranzamda üşüyorum 
Küf tutan duvarlara, ismini yazarken ben 
Bir şafak vaktinde gel, çünkü ben mutluluğu hiç yaşayamadım
Mehmet Çobanoğlu
16.03. 2018
Silivri
Kayıt Tarihi : 26.6.2019 09:38:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!