Bir de var.
Gidip biraz ağaç dinlemeliyim, sonra havanın yumuşaklığını.
Ve dokunmalıyım yüreğine
Sen sürmeliyim dudaklarıma, bir kaç eşya, pencerende bir sardunya buğusu, nereye koymalı gözleri, uzaklara taşınmalı eller.
Bir de sen duru bir tende dinlenen ruh, bulutlarda gezen mavi ülkeli kadınsın ki yani o derece aşık olunmaya müsait, ama. Gidip bir ağacı dinlemeliyim gövdesine uzanıp seni öpmeliyim bide uzun uzun ki, seni öpmek arındırır beni o duru tenindeki ruha dokunulduğu zaman.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta