Bir de Güneşe Çıkın İnsanlar! Şiiri - Yo ...

Harika bir anlatim, ne güzel tanimlamisin küflü beyinleri...
yüregine saglik....

'Omzumda taşıdığım
insandan örülme bir duvar.
Ucu tanrı katına çıkar.
G ö r e m i y o r u m bir üsttekini!
Ay yeşil?
Cennet hilal?
S ö y l e y i n!
Yukarıda neler var! ?

Bu kof yücelik,
Bu sarhoşluk,
Bu aymazlık,
Afyonlu beyinler…
Paraaaaaa….
Paraaaaaaaaa….
Her biri birbirine tapar. '...................beyninizin bu ürretkenliğine nazar değmesin......nazara inanmasam da.

.......
'Çıkılan yerden tanrı görülmüyorsa eğer
Güneşe değdirin başınızı
Görüyor musunuz bari
Aydınlıkta tanrınızı(!) '............güneşli günler göreceğiz çocuklar....güneşte her şey apaçık!...

Tebrikler, sevgili Çiğdem.Çok güzel dile getirmişsiniz, gerçeklerimizi. Bir de güneşe ulaşabilseydik, herhalde bunca rezillik çürüyüp giderdi. Sevgilerimle.
Suna Doğanay

Siirim hakkında yazdıklarınıza cevaben: Şiirde bahsetmeye çalıştığım şey kendi ırkını, üstün ırk olarak görüp diğer ırkları dışlamaya çalışan, hatta dışlamakla kalmayıp bilimum katliamlara girişen kişileri yargılamak... Eleştirilerinize gelince... Kürt'lerden hiç bahsetmedim ki şiirimde, lütfen kurt'u kürt diye okuma yanılgısına düşmeyin. Kürtler ya da diğerleri, bana göre her bir insan eşittir ve dolayısıyla kişiler arasında herhangi bir ayrım yapılmamalıdır.
Gelelim sizin milliyetçiliğinize saldırıya; Ben yukarıda bahsettiğim gibi, kendi ırkını yüceltip de diğer ırklara karşı vahşet uygulayan, onları ezmeye çalışan herkese eleştirel yaklaşırım... Ki Türkiye'de sözkonusu baskıyı kurmaya çalışan aşırı milliyetçi kesim diye tabir edilen kesimdir. Ben bu tür bir milliyetçiliği reddederim ve adına yurtseverlik dediğimiz, kendi topraklarını, halkını sevmenin yanında, diğer insanlara da eşit muamelede bulunma terimini tercih ederim kendi adıma.

Bir de 'çarşaflı insan siluetleri'ni kullanmamı eleştirmişsiniz: İster kabul edin, ister etmeyin ben insanların din denilen kavramı kafalarına göre algılamasından nefret ediyorum... Oh ne ala ki erkeklerin cinsel güdülerini harekete geçiriyor vb sebeplerden dolayı kadınların kara çarşaflara büründürülüp, hayvan muamelesi görmesi, inanın tüylerimi diken diken ediyor. Buna hiçkimsenin hakkı yoktur. Ayrıca kara çarşafı siyasi bir araç olarak kullanmaya da hiç...

Size göre ileri gitmiş birisi olarak görünüyor olabilirim ancak yüzyıllardır bu topraklarda kullandığım terimler inanın ideolojik birşeyler simgeliyor ve eminim siz de bunları biliyorsunuz... Bu ideolojik terimleri kullanarak birşeylere karşı çıktığımı belirtiyorum şiirimde... Milliyetçi -ki artık ne kastettiğim açıktır- olmadığı sürece bütün insanlara sevgiyle yaklaşacağımı ve belirttiğiniz gibi sevgiye dair şiirleri ancak o zaman rahatça yazabileceğimi belirtirim...

İyi günler...

Özlemişiz bu tür coşkuları, TÜrk Öğer KOÇ

Çiğdem hnm;
Doğrusunu söylemem gerekirse şiirinizde ne anlatmak istediğinizi pek anlamadım.
anlatmak istediğiniz ırkların kardeşliği ve eşitliği mi acaba?

'Karanlıkta ürküten
İnsanlaşmış(!) kurt sesleri.'
Ben Türk ve milliyetçi bir insan olarak bu kelimelerinizden rahatsız oldum.Burada kürtlerin seslerinin ürküttüğünü ve insanlaş(ma)dıklarını vurgularken kardeşimiz olan bir halkı soyutlamanızı yanlış buluyorum.Bunun yerine kürt ismi altında hainlik yapan katilleri kastettiğinizi umuyorum.
Birde,
'Aydınlıkta körleşen
Çarşaflı insan siluetleri…'
Bu nasıl bir anlayıştır.Nasıl bir aydın,çağdaş insan anlayışıdır doğrusu şaşıyorum.Birileride çıkıp Aydınlıkta körleşen çarşafsız insan siluetleri mi demeli.
Tahammülden bahsedip ve eşitliği vurgulamaya çalışırken zıttını yaptığınızı sanırım farketmediniz.
'Yücesiniz madem ırklar,
Yücedir madem bir üstteki…'
Üsteki kim alttaki kim...Bu sözler ne anlatıyor Allah aşkına?

Şiir sevgidir,anlaşmaktır,anlatmaktır...
Z.Korkmaz.