boğazdayız.
gün batımı..
kızıllık çökmüş ufka..
tek şekerli demli çay,
ya da orta şekerli kahve..
bu akşam işrete izin yok,
şarabımız alabildiğine muhabbet.
şair gibi, gözlerim kapalı dinlemiyorum İstanbulumu.
kulağım açık,gözüm de..
hemde nasıl bir bilsen?
boğazın mavi gözlerine gözlerimi dikiyorum,
güzel gerdanından doyasıya öpüyorum.
bakarmısın hovardalığa? Orhan Veli kıskanacak!
Bir vapur geçiyor el sallayarak,
bir martı sürüsünü sırtlayarak..
hafif bir esinti, yüzümüzü okşuyor,
muhabbet arası..
tasayı,kederi,üzüntüyü zulaya attık..
muhabbeti aşka kattık..
işte şimdi tam sırası,
'Bu akşam dolaştım bütün meyhanelerini İstanbulun' şarkısı..
'Seni aradım kadehteki dudak izlerinde' derken,
of! of!
muhabbet dorukta..
Yosun kokusu yayılıyor,
beş duyumuzun kalan kısmına..
Güneş, terketmiş sahneyi ufukta..
Ay, güneşi kıskanmış,
parlıyor boğazın sularına..
bu şiir burda biter,
ama muhabbet bitmez.
bu gece uzun olacak
istanbulumda..
Kayıt Tarihi : 21.6.2008 20:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!