Bülbülün çektiği sırlı sevdayı,
Güle sor efendim,bir de bana sor.
Bu gün Mecnun benim,gel de Leylâ’yı,
Çöle sor efendim, bir de bana sor.
Alev alev oldu gönül yangını.
Her yanımı sardı sevdâ salgını.
Dayanıp tutacak gücüm kaldı mı?
Dala sor efendim,bir de bana sor.
Yüreğime batan kara çalıyı.
Susuzluk çölünde benzi sarıyı.
İçimde inleyip gezen arıyı,
Bala sor efendim,bir de bana sor.
Aşkıma cehennem buz gibi gelir.
Sanma ki cennetler zevk safâ verir.
İnsanca sevmenin bedeli nedir?
Dile sor efendim bir de bana sor.
Sevgiyi, saygıyı, aşka vefâyı.
Elemi, kederi, zevki safâyı.
Saadet, mutluluk,cevri cefâyı,
Kula sor efendim,bir de bana sor.
Yüreğim yufka mı, taş mı, kaya mı?
Meskenim dağlar mı, yayla, ova mı?
Rotamız git gel mi, sağa sola mı?
Yola sor efendim,bir de bana sor.
Aşkın sazımdadır, derdin dillerde.
Sırrım dikenlerde, sızım güllerde.
Yaralı deniyor adım dillerde,
Ele sor efendim,bir de bana sor.
05.06.2001
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 5.1.2007 16:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!