Ay ışığıyla doğdum, senin gönül kıyına.
Nasıl titredi içim, anlatsam bilemezsin.
Gözü kapalı ittin, sevda denen kuyuna.
İstesen de oradan,tutupta çekemezsin...
Hedef tahtası yaptın,şu zavallı bağrımı.
Bir gün olsun sormadın,yürekte ki ağrımı
Hep kulakardı ettin, sana olan çağrımı.
İstesen de sesimi,bir daha duyamazsın...
Tatlı candan bezdirdi,cana vurduğun vurgun.
Fer kalmadı özümde,gül benizim hep solgun.
Gün görmeyen bu beden,zaten ezelden yorgun.
İstesen de cismimi, bir daha bulamazsın...
Söyle neden titriyor,senin böyle ellerin?
Zorlama hiç boş yere yazmıyor bak kalemin.
Belki bir oyunudur,bu da bana kaderin.
İstesen de resmimi, bir daha çizemezsin.
Gözlerinden gözüme, köprüler kuracaktın.
Bir gün değil bir ömür,gönlümde kalacaktın
Gülmeyen bu bahtımı,anlından vuracaktın.
İstesen de gönlüme, bir daha giremezsin..
Gümüş tasta sundugum,ağu değil serbetti.
Zavallı garip gönlüm,her kahrına sabretti.
Mayıs ayı bu aşka,biçilen son mühletti.
İstesen de yüzümü,bir daha göremezsin.
Bilirim unutumam,çektirdigin acıyı,
Gücüm yetmez sökemem,bağrımda ki sancıyı.
Boş yere zorlama hiç, bırak garip falcıyı.
İstesen de izimi, bir daha bulamazın...
SAMYELİ bir meltem di,esti de geçti farzet.
Lütfedipte adımı, anma artık bir zahmet.
Elbette ki her şerde vardır büyük kerâmet.
İstesen de sen beni,bir daha sevemezsin...
Kayıt Tarihi : 30.5.2010 17:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)