Bir daha mı Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Bir daha mı

Su şırıltısıyla birlikte yürüyorum
Hafif esinti benimle yürüyor, fısıldanıyorum
Güneşi arkama aldım
Doğanın güzelliklerine daldım
Çimenler üzerinde yürüyen yapraktım
Her dalın üzerine kendimi bıraktım
Dinginlik içinde yüzerken
Zamanla anılarımı paylaştım

Sinekler henüz azdı
Beni şevkle kucaklayan bahardı
Uzaklardaki siyah bulutlar
Yeryüzüne gözyaşlarını saldı
Bir an orada olmak istedim
Yağmurda ıslanmayı özledim

Felsefelerin, ideolojilerin kirlettiği akıl
Doğanın doğal güzelliklerinde yıkanmalıydı
Özellikle siyasilerin yalanları, dolanları
Aklı, muhakemeyi karıştırırken
İnsan kendini doğaya bırakmalıydı

Siyasilerin mitinglerine katılıp alkışlayan figüran olmak istemiyorum
Meydanlarda güzel nutuklar atıp, seçildiklerinde unuttuklarını biliyorum
Ellerine yetkileri geçirdiklerinde neler yaptıklarını görüyorum
Bir daha mı, bir daha mı diye kandırılmamak için yeminlerimi hatırlıyorum

Yeni açmış çiçeklerin ortasında dolaşırken
Her birini yumuşak dokunuşlarımla seviyorum
Koparmak mı çiçekleri, en sinir olduğum şey biliyorum
Kim için, kimin için koparılırsa koparılsın kızıyorum
Eğer bir sevgili çiçek için sevecekse, değer verecekse
Bilirim ki, sevgilinin sevgisini kazanmak için bir çiçek koparacağım
Doğanın güzelliklerine kıyıp, sevgiliye şirinlik yapacağım
Olmaz olsun böyle sevgi diye hisleniyorum
Olmaz olsun böyle sevgili diye kınıyorum

Yine aklıma yaramaz düşünceler geliyor
Topluma yabancı, toplumsal yargılara karşı
Düşünmemeliyim “yine aklım deliriyor”
Alışamadım toplumun değer yargılarına
Çıkarları için her şeyi kendilerine kurban kılışına

Gülümseyerek baktım çiçeklere
“Yemin koparmayacağım sizleri hiçbir şekilde”
“Rahat olun, paylaşın güzelliklerinizi benimle”
Çimerler çağırdı beni, “gel ey dost kucağıma dinlen”
Sarıldım kucakladım çimenleri bütün bedenimle
Sarmaş dolaş sevgimizi paylaştım çimenlerle
Söz ettik oradan buradan güzel düşüncelerle
Çiçeği koparılan her dal boynu bükük çimenlere ağlarken
Çimenler üzülürdü insanlar onları çiğnerken
Birde utanmadan üzerlerine tükürürken

İleride karakaşlı kara gözlü tepeler vardı
Duygularım onlara derinden selam yolladı
Ta oralara kadar yürümek geldi içimden
Yazık ki akşam olacaktı, vakit değildi erken
Söz verdim, el salladım tepelere
“Söz, vallahi söz ziyaret edeceğim sizleri”
“Bekleyin bir gün geleceğim yanınıza öpeceğim sizleri”

Güneşe yüzümü çevirdiğimde, girmiştim dönüş yoluna
Güneş dağlara doğru eğilmiş, ufukların kucağına yaslanmakta
Dönüş yolumda ise, gideceğim yer hayli uzaklarda
Anladım ki fark etmeden çok yürümüşüm doğanın kucağında
İnsana huzur verenlerin arkadaşlığında

22.05.2011 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 22.5.2011 00:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Paylaşım için teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal

    tabiatla kucaklaşan, dere tepe dolaşan çiçeklerle anlaşan sevgili şairi kutluyorum.......

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan

    İnsan/doğa bütünleşmesini kanıtlayan eylemler vardı şiirde.Doğa'nın görkemini ve o büyük resmini ayrıntıların güzelliğiyle özdeşleştiren uğraşa saygıyla.

    Kutluyorum Efendim.
    Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Özcan Akkuş
    Özcan Akkuş

    Kocaman yüreğe saygılar....

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Tebrik ve teşekkürler..
    Evet hocam; kainat bu
    tezyinatı ile Esma-i İlâhiyenin
    teceligâhı olmakta ve bir mektubat-ı
    Rabbaniye olarak ukunmayı beklemektedir.

    Evet, madem insan fıtraten bir cemâl-i
    bâkîye müştak ve muhib bir surette halk edilmiştir.
    Ve madem bâkî bir cemal, zâil bir müştâka razı olamaz.
    Ve madem insan bilmediği veya yetişemediği veya
    tutamadığı bir maksuddan gelen hüzün ve elemden
    teselli bulmak için, o maksudun kusurunu bulmakla, belki gizli adâvet etmekle kendini teskin eder.
    Ve madem bu kâinat insan için halk edilmiş
    ve insan ise marifet ve muhabbet-i İlâhiye için yaratılmış.
    Ve madem bu kâinatın Hâlıkı, esmâsıyla sermedîdir.
    Ve madem esmâlarının cilveleri daim ve bâkî ve ebedî olacaktır. DENİLMİŞTİR.

    Ve madem öyledir kainatı okumalı ki
    dertlerimizi unutalım...
    Saygıyla selamlarım..

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Mehmet Çoban