dönmeliyiz artık çok geç oldu
şu kapı senin bu kapı benim
sakın ağlama duymayacağım
kalbinin kalbime titremesini
masayı donat
süsle gül ile vazoları
mumlar yak
dağ tütsülü masallar bilen
gözümün çeperinden düşücek kadar yakınsın
şakaklarıma yalanlar söyle
yanaklarım elma gibi utangaç
dudaklarım nar gibi dolu
işitmediğim şarkılar söyle
avutma ne olursun beni beyazla
şişman adam çayına sinmiş
garsonlar hesabı gözetliyor
bu tavanda ki gölge kimin
başım niye dönüyor
biraz su ver acıklı olsun
çivi çiviyi sökermiş
yalanmı yoksa
ellerimin kıvranışını dindireceğim
nefesin nefesimi tanısa
kalkma boyum boyunu bilmez
kısası ruhum asansör dibi
ısınsam biraz topuklarıma
başından bir kaç santim aşacak gibi
korkuyoum
korkuların en zorudur bilmemek
mesafeler azaldıkca zana gömülmek
ben bir marangozun tahta bacaklı çocuğuyum
ağır gelmez bana tamir edilmek
ağladığıma bakma sırıtıyorum işte
gülüşlerimi çaldı bulutlar
anlamam karnımdan gülmeyi
yağmur gürültülü alkışlar
yanaklarımdan sildi gamzeyi
o yetim bakışlı çocukları tanır
niye böyle kalaylanmamış tas gibi somurtuyorum ki
dışarıya çıkıp ışık toplamalıyım
akşama kavuşuyor mey ve raks
gün sevinçlerde
yaz oyunun son dönenceleri
küçük eğlence
nede cesur imişim
bu acı su iyi geldi be
yüreğim tanrısına kavuşmuş gibi susuyor
masalar nerde
insanlar kirbit kutusuna saklanmış
sigaralar izmaritler ve kül tablaları
niye korkuttunuz beni böyle
tekrar geçiyor nisan
hep böyle titrerim
bir dağ çiçeğiyle buluşsam.
Kayıt Tarihi : 2.8.2011 00:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Oktay Sarı](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/02/bir-dag-cicegiyle-bulussam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!