pelerinini ve maskesini çıkardığında tanıdım 'zaman'ı..
dişlerindeki metal dolgular ne kadar kötü görünse de,
hep yeni traşlıydı yüzü ve genç duruyordu yine..
içinden geçen trenin penceresinden uçup kaybolan anılardı
rüzgarın azizliğine uğramış geçmiş..
telaşından el sallamaya fırsat bulamamıştı kimseye
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yeniden sayfayı işgal edeceğim biraz .... sonsuz ve sonsuz kutluyorum ...
Şiirlerinizin yanısıra araya böyle düz yazılar da serpiştirin ...okuması oldukça keyifli oluyor ....
Saygılar efendim .
Harika..İşte saçı sakalı karışmış zamanın kıskacından böyle alır şair kendi öyküsünü,böyle kararlı ve dik başlı vurur usturasını ve çözülür akreple yelkovanın düğümü..Hiç tereddütsüz bu gün okuduğum en güzel şiirdi ve ben geç kalmışım,saat gece yarısını geçti:((
İyi ki varsınız..
Geceler midir bizi çeken hapseden içine? Bizler mi geceleri hapsetmişiz içimize, yüreklerimizde o yangın mıdır kavuran... Şair yangınlarında kavrulurken gözlerim, mısralardan çağlayan nehirlerdir içip içimizi serinlettiklerimiz ....
Şiiri ve şiir yüreğinizi kutluyorum Volkan Bey. Selam ve Saygımla...++
madolyonun diğer yüzünü hep boynuna taksa da zaman zarifliğini göğsüne yapimış yüzünü yaşatmıyor şiirlerde ...satırlar kuru bir ıslık gibi yankılanıyorsa şairin kulaklarında yürekliyi yüreksizi ayırt etmek ne zor ...ikindin güneşi vursa da kalemin olağanca ağırlığına ahraz bir geçmişin gölgesi vurur beyaz kağıtlara ' demek geldi içimden .
Çok güzel bir çalışmaydı ... kaleminize sağlık volkan bey ,saygılar .
ne diyeceğimi bilemeden okudum
çok güzeldi
tebrikler
bir çok ayrılık büyüdüm bir çok şairin sözlerinde.. her gün batımında ayrı bir acıya çalarken zaman
bütün sınırlarını alt üst etmiş firari bir öyküydüm gözlerinde.
kutluyorum kalemine yüreğine sağlık şiir tadında kalın. tam puan diyor selamlıyorum sizi ve güzel şiirinizi..
İçinde kendimden bir çok anı bulduğum güzel bir çalışmaydı. kalemine sağlık kardeşim. 10 puan, ant.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ŞAİR YÜREĞİNİZ VAR OLSUN HER DAİM GÖNLÜNÜZ SEVGİYLE DOLSUN KALEMİNİZ COŞTUKÇA COŞSUN ŞİİRLERİNİZ OKUNDUKÇA OKUNSUN KUTLARIM SİZİ SEVGİLERİMLE ... +ANT.+10
düşündüren güzel bir şiir okudum...emeğine sağlık can
bir çok ayrılık büyüdüm bir çok şairin sözlerinde.. her gün batımında ayrı bir acıya çalarken zaman
bütün sınırlarını alt üst etmiş firari bir öyküydüm gözlerinde.
Zaman'a yazmak, o'na yanmak, hayıflanmak. Sonra...?
Eh, o almış alacağını; ve almaya da devam edecek. Şiir ise yazılmaya devam edecek; kana kana....
Ve kayıplar, yarımlar, eksikler...?
Sinema bileti misali; ucu yırtılınca, bir daha kullanılamaz...
Kutlarım kardeşim...saygıyla+
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta