__________________________Zeytin dalına
(Artık gitme vakti, elveda şehrim..)
Farzet seninle hiç tanışmadık
eskitmedik ayakkabılarımızı bu nâmahdut yollarda
tutunmadık puslu günlerinde dâmenlerine Diyar-ı Bekir'in
bırak, bırak ıslak kalsın gözlerim
hem ıslak kalmalı bugün gözlerim değil mi?
tuz serpmeliyim kanayan yaralarıma
ve yakmalıyım tüm hislerimi..
farzet,
farzet dildârım seninle hiç tanışmadık…
yürek yüreğe dolaştığımız caddelere
bağıra bağıra haykırmadık özgürlük şarkılarını
yırtmadık keyifle anti demokratik afişleri
ve bir ihtilal sabahının serencâmında
yitirmedik umutlarımızı okul kapılarında
şimdi bulutlanmış gözlerimle
gececil öyküler bırakmalıyım yâdına../sabahı olmayan
ve ben unutmalıyım gözlerini bırakılmışlığın karanlık sokaklarında
bir şefkat emziren anaç yüreğim
bir de hun-âb gölgelerim kalmalı sadece bana
farzet,
farzet gülnihalim seninle hiç tanışmadık…
incinmedi yüreğimiz sürgün sabahlarında
çekmedik hasretini seğirten gözleriyle anaların
üşümedi ellerimiz bir tutam ayazda
ağlamadık bir gurbet yalnızlığında sırtı dayalı, soğuk duvarlara
ve kabarmadı yüreğimiz bir dost selamıyla…
şimdi yalnızlığıma hüzün bestelemeliyim
kusmalıyım mendillere tüm hatıraları
ne bir hatıraya yenik düşmeliyim ne de sevda melodilerine..
farzet,
farzet ruzigarım seninle hiç tanışmadık…
ağlamadı sevdamız mazgal aralıklarında
beklemedi gözlerimiz bir görüş gününde
/tellerle örgülü gardiyan çığlıklarını
ve ıslanmadı kirpiklerimiz bir mahpus damında çekilmiş fotoğraflara..
şimdi yerle yeksan etmeliyim sessizce gidişine bu şehri
gitmeliyim sensiz vücut bulmayan ütopyalarımdan
oysa hep bahar kalmalıydı çocuk dünyam
esirgememeliydi güller ıtır kokularını
ve bakir kalmalıydı masumca sevmelerim
ve ben;
şirazesini yitirmiş her coğrafyamda
beyaz güvercinler uçurmalıydım…
Büşra Arslan
Kayıt Tarihi : 2.1.2008 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
/çocukluğumu kapı eşiğinde bıraktığımdan beri hep yarım kaldı bir şeyler.. hep iğreti…/ 02/01/2008 Şehr-i Amed
![Büşra Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/02/bir-cografyanin-huznune-dair-2.jpg)
gitmeliyim sensiz vücut bulmayan ütopyalarımdan
oysa hep bahar kalmalıydı çocuk dünyam
esirgememeliydi güller ıtır kokularını
ve bakir kalmalıydı masumca sevmelerim
ve ben;
şirazesini yitirmiş her coğrafyamda
beyaz güvercinler uçurmalıydım…
gitmeliyim sensiz vücut bulmayan ütopyalarımdan
oysa hep bahar kalmalıydı çocuk dünyam
esirgememeliydi güller ıtır kokularını
ve bakir kalmalıydı masumca sevmelerim
ve ben;
şirazesini yitirmiş her coğrafyamda
beyaz güvercinler uçurmalıydım…
Severim beyaz güvercinleri... Değil midir ki barışı temsil ediyorlar...
Gülümseyen dünya ne güzel dünya...
Ve ne güzeldir çocukluk yılları... Hayatı toz pembe görmek yoksulluğun eşiğinde...
Hem beğeniyle hem de hüzünle okudum...
Tebrik ve sevgimle
Şirazesi yitirilmiş coğrafyalarda coğrafyanın ve şirazenin suçu var mı?
'Ayağa kalk' emriyle ayağa kalkacak suçluları bilmiyor muyuz?....................
Nakış nakış işlenmiş şiir.
Duygu sağanağında
Teşekkürler '
gitmeliyim sensiz vücut bulmayan ütopyalarımdan
oysa hep bahar kalmalıydı çocuk dünyam
esirgememeliydi güller ıtır kokularını
ve bakir kalmalıydı masumca sevmelerim
ve ben;
şirazesini yitirmiş her coğrafyamda
beyaz güvercinler uçurmalıydım…
Kalemin ağladığı, göz yaşının tel tel döküldüğü, hüznün ok gibi satırlara yansıdığı bir şiirdi...
İnanı alıp götüren akıcı ve kalıcı...
Tebrikler Büşra Hanım...
Saygılarımla....
TÜM YORUMLAR (13)