Bir çocuk cümlesiydim sana geldiğimde. Emekliyordu özneliğim. Öznel bir cümlenin aşk yüklemiydin. Gülüşlerin söz öbeği olarak ruhuna bağlanıyordu.
-Dil yarası dil kurallarını tümlüyordu.Önad gibiydik. Sensiz ben hiç olmazdı.
Adıl olup gönlümde başka güzellerin hallerine çekimleme beni. Ben aşktım ruhunun bütün sözcük türlerine. Ben özneydim, özelline.Sense vazgeçilmez yüklem.
-Bir suç işlemektir aşk.Gönlündeki hapsim bu yüzdendir. Sözcüklere sığınmaktır şimdi maşuğun işi. Seni sevmeden önce “Mecnun” benim için deli bir aşıktı.
-Şimdi Mecnun ne kadar akıllıymış yeni anladım. Ç/ölüm yok uğruna yürümek
İçin.İstanbul kadar karışık bir kaderim var. Keder keder üstüne düğümlenmiş.
-Kördüğümlerim kör sevdamın g/özlerini açıyor.Yüklem uzuyor bahtına.
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını