Yaşamacılık oynuyoruz
bu yıkık kentin tüm kaldırımları
ve her köşe başında bekleyen sokak lambaları içten içe bir yaşanmışa ağlar.
Her insan karaya varası bir gemiyle yelken tutarak ilerlerken
Rüzgarsız ne kadar kolay almalı.
Kekilmekten kalan son misketle kuytu oynamak
Ayakalarımız ağrıncaya kadar seksek oynamak
Top kaçırma bahanesiyle Ayşe teyzenin erik ağacına dalmak
Bisikletten düşmek.
Mütemadiyen çocuk olmak
En umursamaz mevsimidir hayatın
Hala aklımda mahalle bakkalı Bayram amcanın gülümsemesi.
Yeni gelmiş bir filme bakar gibi değil
Hayatın o kutupsal ayrıntılarına takılmadan Hani çocuk gözlerimizle bakar gibi bakmak.
Onursal bir dava da olsa kavgamız.
Hayat bize bir üçüncü şans vermiyor.
Şu kısa ömürlemizde herşeyimiz kavga, sevincimiz bile
Dümeni kırık bir gemi olmak ister gibiyiz.
Ey kaptan kurtar bizi mi diyeceğiz.
Mavi bir sevdayada çıksa yolumuz
O çocuk mahçubiyetimizle sukut ederiz...
Kayıt Tarihi : 6.2.2007 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!