(Bu bir çocuk hikayesi değildi elbette. Çok küçük bir çocuğun hikayesi idi. O çocuk büyüdü şimdi.)
HEDİYE PAKETİ
Hergün ama hergün kendini anlamaya çalışan Selma yine salonun tekli koltuğunda uyuya kalmıştı. Sabah kalktığında annesi yanında çiçekleri suluyordu. Selma ağlamaklı bir sesle:
- Anneciğim bana bir bardak su getirebilir misin? diye sordu.
Annesi:
Tamam kızım getiririm, diyerek salondan uzaklaştı.
Selma saksının yanında beliren bir sehpa gördü. Sehpanın üzerinde, hediye paketleri vardı. Selma hediye paketlerine doğru yürüdükçe paketler çoğalıyordu. Sonunda hediye paketlerine ulaştı.Tam elini değecekken hediye paketleri kayboluvermişti.O sırada annesi Selma’ya su getirmişti. Selma çok terlemişti annesi su bardağını Selma’ya uzattı. Selma suyu içerken annesi yüzüne kraliçeler gibi gözüktü. Suyu içmeyi bıraktığı anda kraliçe kayboldu yerine annesi geldi. Selma delirecek gibiydi. Selma annesine:
- Anneeee…….diye bağırarak yere düştü.
Annesi Selma’yı kaldırdı soğuk su içirdi Selma’yı kendine getirdi. Selma:
Anne bana ne oldu?
Annesi:
Kızım tam olarak bende anlayamadım uykudan kalktığında bağırmaya başladın ve yere yıkıldın.
Selma annesine hiçbir cevap vermeden bahçeye çıktı. Bahçedeki elme ağaçlarına yaklaşırken birden elme ağaçları yeniyıl ağaçlarına dönmüştü. Selma arkasını döndüğünde yerlerde çim yerine papatyalar vardı. Selma dayanamayıp içeriye gitti ve annesine olanları anlattı. Annesi bu olayı kafasına takmadan markete gitti.
Sabah kahvaltıda Selma yoktu. Annesi uyuduğunda kaldırmamak niyetiyle Selma’nın babasına olanları anlattı. Bunun üzerine Selma’nın babası yani Yavuz bey olanlara inanmadı kızını bir psikoloğa götüreceğini söyledi. Psikologtan randevu alındı Pazartesi günü Selma doktora gidecekti. Derken Pazartesi oldu Selma odasına kapandı ve ağlamaya başladı. Selma odasından bağırarak:
Ben deli değilim istemiyorum gitmeyeceğim iptal edin randevumu ben deli değilim anlayın beni ne olur anneciğim babacığım….
Bunları duyan annesi ve babası üzülüyorlardı. Selma, annesi ve babası doktora gideceklerdi. Selma hiç istemiyordu gitmeyi. Derken doktora gittiler. Doktor:
Kızınızın hiç birşeyi yok, dedi.
Bunun üzerine annesi ve babası Selma’yı eve götürdüler. Selma sinirinden balkona fırlamıştı ve dalgalanan denizin manzarasına bakıyordu. Sonra arkasını döndüğünde annesi, babası, Ankara’dan gelen iki kardeşi ve o güzel hediye paketleri heryeri donatmıştı. Selma:
İnanmıyorum.
Annesi:
evet kızım duydukların doğru hadi ne duruyorsun aç sana hediye paketlerini. Selma dayanamıyarak bir tanesini tam açarken, uyanıverdi her yeri ter içindeydi.
Selma:
Olamaz bunların hepsi rüyamıydı? diyerek ağlamaya başladı. Doğrusu çok üzülmüştü.
Sonra yatağın üzerinde sadece bir tane hediye paketi gördü ve gözyaşlarını silerek hediye paketine koştu. Paketi açtı. İçinden bir kağıt çıktı ve üzerinde;
HERKEZ SENİ ÇOK SEVİYOR
yazıyordu. Bu kağıt Selma’nın çok dikkatini çekmişti ve bu kağıdın ne demek istediğini anladı ve anlattı:
- ARKADAŞLAR DÜNYADA HER HAYALİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ Mİ YOKSA HERKESİN SİZİ SEVMESİNİ Mİ İSTERDİNİZ? BEN ÇOK MUTLUYUM BUNLAR BİR YALAN OLSADA OLMASADA HERKESİN BENİ SEVDİĞİNİ ANLADIĞIM İÇİN ÇOK MUTLUYUM.
R. A. A.
Ahmet AyarKayıt Tarihi : 23.10.2023 13:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!