anımsamaya zorla kendini
baharın giriş yaptığı böyle günlerden birini
bir düşü bir denizi bir adayı
belki istanbul o iskele o kalabalıklar
patikalar laleler aniden yağmur
o kadim han hasır masa karşılıklı iki sandalye
bir daha bir daha demli çay
ikindilere düşerken gölgeleri martıların
büyülenişler içinde sarılmalar
içimize ürpertiler serpiliyor belki avuçlarımızdan
belki bilmeden kenetleniyor ellerimiz
birazcık kül üşümesinden birazcık köz masalından
kumral bir gurbet birden sonlanıyor gözlerimizden
birden şehlalaşıyor mırıldandığımız şarkılar
evet iç içe girmek alevler gibi seninle
geceye taşıyacağımız yangınlarımızda
anımsamaya zorla kendini
baharın giriş yaptığı böyle akşamlardan birinde
aynı evde aynı salonda bir gerçekmiş gibi
diz dize
hiçbir şey yapmasak da
aynanın önünde bir şiirlik soluksuz kalmak
yeterdi bize
ah düşlere saplanmalar
yinelenen yükselişlerle çalkantıları içine alıyor tuval
repliğinin görüntülerinde donup kaskatı olurken
bilincimize kılçık atıyor kalpazan zaman
biz serçe ürpertilerinin de ne olduğunu iyi biliriz
gözlerimizde demlenmeyi umduğumuz bu tat
şimdi yokluk hükmündedir
dokunsak boşalacağız
Kayıt Tarihi : 30.4.2025 20:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!