niye bu denli pejmürde bakışın
kirpiklerinde kanar yaşın
ellerinde bu telaş
sus ve sessizliği dinle bir an
akşam oluyor yavaş yavaş
akşam sensizliğin ülkesidir
bizimki bir sürur bestesidir
yine başlıyor yine sessiz
sehere uzanır hasret
yine sensizim yine nefessiz
sevda karanlığa savrulan çığlık
gönlümde efkar kalbim kırık
yıldızlara salarım özlemi
yıldızlar söner
vuslat bir cigara içimi
dağlardan ulur gece
alır beni yeniden düşünce
upuzun saçlarında asılırım
yırtarım gömleğimi göğsümü yırtar gibi!
yüreğimce sarsılırım
Babilde açarım gözlerimi
prangalar sarar sözlerimi
kitabelere kazınırım adınla beraber
bir yandan tutuk sevda
ahhh ötelerden bir ses ver
bir ses ver
çöl gecesi ve ay karanlık
biz hangi Leylaya kandık
illa adına kilitlenir dilim
oysa sular bile ağlıyor da
gözlerindeki ben değilim
sonrası bir Sezar hüsranı
bir roma akşamına bulanır kanı
tam kalbime saplı hançer
ey gece gözlü Züleyha
ahh ötelerden bir ses ver
bir ses ver
yahut bu sevda kutsal kitaptadır
işin sırrı sana hitaptadır
ne çeker yürekte bu işkence
senin için ve sırf senin uğruna
kalpten kalbe devinir dönence
hani gözlerindedir cennet
kopar biteviye gönlümde kıyamet
son perdede bitecek bu zulüm
ve sular durulacak ay doğacak
dindirecek bizi ölüm..
05/05
Mehmet Faruk HabiboğluKayıt Tarihi : 20.6.2006 11:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!