kim bilir kim sürer, bilinmez biçimde
dönüp daha önce düşlenmiş olanları düşlemenin
yoksul ünün sonsuzluğunu...
tenin ve adın alışkanlıkları, kararlılıkları ve korkularıyla
yitebileceği bu koca parlak pırlantanın
yazgının ve ölümün çok ötesinde
zamanın, toprağın ve unutuşun son yerini.
anlatmasını isterdim, kimin kestiğini
törenleri ve yarınları seven ipek kordonu.
ve belki aramızdaki bu sırdaş söyleyşi yönlenir,
yollar yürünür,
bir ezgiye, fısıldanan bir simgeye
dönüşmüş toprak bir ağızla
tan ağarır gibi, gün batar gibi gelir
anlatırdı bize,
sır bülbülünün sesini,
alçakgönüllü bir günlük kraliçesini
Kayıt Tarihi : 25.7.2012 04:27:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!