Bir şiir var,
gözlerimden gönlüme dökülüp
ilmek ilmek yüreğime örülen.
Bir resim var,
henüz hiçbir ressamın çizmediği
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Minnettarım efendim. Teşekkür ederim.
Çok güzelmiş tebrikler
Minnettarım efendim. Teşekkür ederim.
Şiir şiire maya olmuş, şair şaire ilham olmuş ne güzel,
Şiir çok güzel.
Tebrik ederim
Sayfama uğramış olnanız beni çok mutlu etti antoloji nin değerli, usta kalemi şiirime desteğiniz katkınız için sonsuz teşekkürler.
Şiirinizi beğendim ve aklıma gözlü şu dizeler geldi;
Göz benliğimize anlam veren özdür
ağzı dili yoktur ama bir bakışıyla söyler bin söz
Beğeni ve yorum için teşekkürler varsa hata ya da düzeltilmesi gereken yerler olursa da dile getirirseniz sevinirim sayfama uğradığınız için çok teşekkür ederim.
"Gözler uçurumuş, düşersen zerren bulunmazmış" .
Bu da benim aklıma gelen bir cümle. Gözler bazen nehir, bazen silah, bazen uçurummuş işte hem şifa ecel gibi.
Abla şiir şiirin ebesi olmaz ki şiir doğmaz yazılır.
Ablacım bi kere bay deyil bayan ve sair de deyilim sadece şiirleri seven biriyim. Ben kim hangi şiir olduğunu nerden bilirim yukarida yazılan yoruma göre baktım şiir birbirine benziyor. Nazife diyorsun da ben nazifehi de bilmem
Ben sizi anladım eminim siz de benim anladığımı çok iyi anladınız bay şair.
Edebiyat defterinde yapılam nazireler, ya da cevap niteliğindeki dizeler ve şu şairimiz den esinlenildi diye yaptığınız dizeler ne kadar çalıntıysa bu dizelerde o kadar çalıntı. Mustafa hocam şiir şiirin ebesidir demiş bence gayet yerinde bir tespit olmuş. Bir şarkı dinlersin, bir şiir okursun, bir cümle geçer bir kitapta. Duygu yoğunluğuyla akar gider dizeler.Tamamen farklı o kadar çok dize ve sözcük kullanmışım ki konu bile değişmiş imge değişmiş sevgili adını açıklamayan, Boşver arkadaş. Ben ne yaptığımı biliyorum, bildiğim halde birçok şair arkadaşa da danıştım içim rahat. Ne değişik saklı gizli profillerle birilerini rahatsız ederim ne de emek hırsızlığıyla kul hakkına gırerım. Şiire sevgisi, saygısı olan emeğin anlamını değerini bilen bunu yapmaz.İnsanlar önce kendine bakmalı ne kadar ahlaklı, ne kadar dürüst ne kadar vicdanlı... Yaptıklarıyla kendini mi kandırıyor karşısındakini mi? Sevgili Boşver şair uğraşmayın bence bu tarz karalamalarla.
Evet o şiire baktım da baya bı benziyo kelimeler deyişmiş
Bir çizim var gözümden,
Gönlüme dökülen,
Gözde gizli kalmayı reddeden.
Çizimde bir bakışın var,
Acıları gizlenmiş, bir gülüşün var.
Hatıralara sıkışıp Kalan, bir duygu var.
Bir şairin gönül kalemine dokunur,
İnceden mısralara, dökülmeyi bekler.
Sarılıp tutunmuş, bir kuru kırık dala,
Kırılması ertelenmiş, vedayı bekler.
Bir sözcük var dolanmış dilinin ucuna.
Hükümden sonra,
Gün ışığına, hasretiyle buluşan,
Güneşin Kıvılcımları teninde yanar.
Tüm özlemler son nefesi beklercesine,
Mahkumun bağrını yakar.
Bir vedaya sığmayan,
Binlerce sözcük var.
Kimsesiz bir çocuğun ağlayış sesi,
Gece yarısı rüyamda duyulur.
Rüyanın’"huzursuzluğuydu,
Huzursuzluk yaratan, vedayı erteler...
Ben sizi anladım eminim siz de benim anladığımı çok iyi anladınız bay şair.
Yani siz bu şiirin Yıldırim Tas'tan çalintı olduğunu mu soyluyorsunuz?
Edebiyat defterinde yapılam nazireler, ya da cevap niteliğindeki dizeler ve şu şairimiz den esinlenildi diye yaptığınız dizeler ne kadar çalıntıysa bu dizelerde o kadar çalıntı. Mustafa hocam şiir şiirin ebesidir demiş bence gayet yerinde bir tespit olmuş. Bir şarkı dinlersin, bir şiir okursun, bir cümle geçer bir kitapta. Duygu yoğunluğuyla akar gider dizeler.Tamamen farklı o kadar çok dize ve sözcük kullanmışım ki konu bile değişmiş imge değişmiş sevgili adını açıklamayan, Boşver arkadaş. Ben ne yaptığımı biliyorum, bildiğim halde birçok şair arkadaşa da danıştım içim rahat. Ne değişik saklı gizli profillerle birilerini rahatsız ederim ne de emek hırsızlığıyla kul hakkına gırerım. Şiire sevgisi, saygısı olan emeğin anlamını değerini bilen bunu yapmaz.İnsanlar önce kendine bakmalı ne kadar ahlaklı, ne kadar dürüst ne kadar vicdanlı... Yaptıklarıyla kendini mi kandırıyor karşısındakini mi? Sevgili Boşver şair uğraşmayın bence bu tarz karalamalarla.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta