Titreyen ellerle dökebilmek kışı boş sayfalara.
Her rüzgâr sesinde ürpermek ama ürperdikçe daha çok sevebilmek her şeyi korkuya kızmadan.
Bir köşeden güneşin sıcaklığıyla ısıtabilmek bu sevgi dolu gönülleri dondurucu kar altında.
Gökyüzünün maviliğini tanımak ona bu kadar yabancılaştıktan sonra.
Yazın birer dost kışın ise heybetli bakışlara sahip dağlara bakabilmek buğulu bakışların ardından ve soğuktan damlayan gözyaşlarını silmek sayfalarda.
Yapraklarından ayrılmış ağaçlarla gidermek yalnızlığı.
Bulutları anlamak yağmur yağdıktan sonra ve her nefeste özlemek hatıraları.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan