düşüm sendin, gülüşüm de
sarılışım yokluğun oldu
buzdan duvarlara çarptım her gelişimde
hala soluğumda yılgın rüzgarlar esmekte
baş bir garip hal içinde…üşüyorum
mevsim asaletini sunarken
sırılsıklam bırakıyor eve dönüşlerde
kapımın zili bozuk
gurbetçi bütün komşularım
en yakın kapı komşumsa yalnızlığım…
halının üstünde uyuklayan yoldaşım bile mahzun
dizimde oyun oynamak isteyen kedim
anlatmamı bekliyor gibi
sanki biliyor sol yanımda alev alan ormanı
bekliyor dile gelmesi zor olan cümleleri…
seni beklemekteyim canım
sırnaşık akşamlarında aklım
kadeh devrilmiş duruyor masada
şarap yerde baş serde bu akşam…
dönersin diye açık bıraktığım kapı gıcırdamakta
yalnızlık dostum ayağa kalkmış olta atmakta
ellerimde bir dümen varmış gibi
kaptanın seyir defteri gibi dökülmüş önüme yazdıklarım…
pembeliğini kaybetmiş ciğerlerim
sessizliği içmiş kulaklarım
bir depremin enkazını taşıyor sırtım
ağrılardayım canım
ağrılarda bu akşam sol yanım….
kabullenemeyiş mi bu
yoksa itiraf mı suskun dudaklarımdan çıkaramadığım
ıslak kaldırımlara yeteri kadar döktüm seni aklım
bari bu akşamlık seni unutayım…olmaz mı!
olmaz mı canım
ağız dolusu seviyorum diye çığlık atayım
belki gelirsin
bıraktığın dağınıklığı toplarsın içimden
barışırım yeniden sevgilerle
hiç değilse yeniden sevebilme ümidini gözlerinden kalbime taşırım…
omzumdaki el kimin,
kim sürüklüyor böyle sokak lambasının altına
ne vakit çıktım dışarı
ne vakit yerimden yurdumdan oldum…hatırlatın!
son dermanı alayım dizlerime
düştüğüm yerden aşk ile kalkayım
bir çalı süpürgeniz yok mu, ya da bir küreğiniz
hey size sesleniyor bu deli yürek
başı eğik önümden geçip gidenler
varsa paylaşın, içimdeki kırıkları atayım
son nefesi almadan sevgilerle barışayım…!
17/10/2006-01:47
İlknur KöknarKayıt Tarihi : 22.10.2006 02:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!