Bir Cahile Dur Diyemedin.

BİR CAHİLE DUR DİYEMEDİN.

Koskoca yaz mevsimi boyun eğdi sonbahara,
Çınar ağacının yaprağı döndü sarı yaprağa,
Sam yeli yenik düştü camdaki bir damla buhara,
Bir cahile dur diyemedin düşşen de kara toprağa.

Kırılan kuru bir söğüt ağacı değil, yaş dalı,
Vefalı insan kalmadı, sahtelere kanmamalı,
Ömrümüz tükendi, kalan yıllar geçmesin cefalı,
Bir cahile dur diyemedin, senin başın belalı.

İncinen sadece kırılmış bir kalp değil, yaralı gönüldü,
Feryadı figan eden bir kuş değil, kanadı kırık bülbüldü,
Anlamadın, seni hasta eden sam yeli değil, karayeldi.
Bir cahile dur diyemedin, vereceğin sadece bir güldü.

İyi düşün sevgili, bugün bana yarın sana gelir,
Gücenme sözlerime, evlenenin burnu yükselir,
Ağır lafları duydukça, sinen delik delik delinir,
Bir cahile dur diyemedin, işte o zaman hak verilir.

Söyleyin Allah aşkın neden bu acıları yaşattınız,
Neden durup dururken tatlı aşıma zehir kattınız,
Asılsız iftiralarla babayı, aç kurtların önüne attınız,
Bir cahile dur diyemedin, yalanlarınızla kaldınız.

İftiraların hepsinin yalan olduğunu biliyordunuz,
Yaşanmışlıkları silmek kolay mıydı da siliyordunuz,
Henüz her şey bitmedi, hemen özür diliyordunuz,
Bir cahile dur diyemedin, boşa kürek çekiyordunuz.

Ah! sevgili babaya hainlik edene evlat denir mi,
Bırak anne babayı, iyilik edenin hakkı ödenir mi,
Hayırlı evlat, evlatları için çabalayana gücenir mi,
Bir cahile dur diyemedin, bu işe duyanlar sevinir mi.

Kul Ömer, doğru söyle seven hainlik eder mi,
Düşün sevgili, seni üzen bir ufacık keder mi,
Yaşanan yıllar beyhudemi, bunca yıllar heder mi,
Bir cahile dur diyemedin, insan karşılıksız sever mi.

08.11.2018 Ömer Kılıç