I.
Gökyüzüne tüküren insanlığın mutlak tanrıları gibi,
inkar edince ruh bedeni,
en saçma yerde fısıldar kulaklarına,
geçmişin pişmanlık alametleri.
Ah sevgili,
Adına aşk dediğim günden beri
Bir bana düşman Tanrı'nın melekleri...
II.
Kansız biten savaşlardan sonra,
Uykuya hasret, yaralanmamış gaziler gibi,
İçinde intihar eder tüm duygular,
Gitmesine izin verdiğin kadınlardan
yarattığın bütün yürüyen cesetler gibi.
Ah sevgili,
N'olurdu sevseydin ikimizi?
Dalıyla beraber yerdik bütün yasak meyveleri...
III.
İç içe geçmiş hayat şartlarından biri;
Ölmeden önce öldürmek ardındakileri.
Şeytanla aynı ayak numarasına sahip,
ölü ceninler gibi,
Ters düz etmeli aşkın nefrete kafa tutan kibrini.
Ah sevgili,
Bu Adem'ler ki, her biri,
Dünyayı sallayan birer Havva esintisi...
IV.
Bir çağrının peydahladığı ağrısız sancılarda buluşur,
ortak nokta arayan, sevgiye meyilli insanların zihni.
Kimisi çoktan biraz az bir akıl efendisi,
kimisi aklına gelenleri kovalayan bir cadı süpürgesi.
Ah sevgili,
Kalbimle yatak odasında sevişirken bastığımda seni,
Hiçbir şey aldatılmak kadar zevk vermedi...
V.
Gölgesinden korkan nankör kediler gibi,
Kör kütük sevdim seni.
Çıkarsız, tasasız, yasasız ve yalansız kanatırken ellerimi,
Kesti bileklerimin elektrikleri.
Ah sevgili,
Şimdi gidersen benden,
Kül yerine döndürsün seni başkasının bedeni.
Merak etme sevgili,
'Sen mutlu ol yeter! ' demeyeceğim,
Benleyken olduğundan daha da mutsuz ol ki,
Mutsuzluğumuzu özle öfkeli öfkeli...
8onbir10 | 21:10
MerveCeylan.
Kayıt Tarihi : 19.3.2011 01:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!