Bir çağ taşırım içimde…
Bir çağ taşırım seninle içimde. Hiç kimsenin kimse olmadığı zamanlara inat, doğurgan umutların bittiği yerde başlayan adınla, kimi zaman buzdan bir kalemle ele alınası tarihimle bir çağ taşırım içimde seninle…
Gün battı şehrimde, yüzüm akşamın yüzü. Eskimiş şarkılar çalıyor radyomda. Ve ben aya bu kadar yakın akşamları seviyorum. Çünkü bir tek ay yakınken çözülür yüreğimin balta kesmez buzları. Şerham şerham güneşten çatlak topraklar kadar suya muhtaç yüreğimin, bir tek aylı akşamlarda çözülüyor gözyaşları.
Ben şimdi yoksunluğun kapısına atılmış bir çocuk gibiyim. Yıkık umutların gölgesinde, tesbihime dizdiğim kaybolmuş yıllarımla, ömrümden eksilttiklerin için en çok sana öfkeliyim. Bir solukta soldurduğun çiçeklerim, uçsuz bucaksız maviliklerle belsi, şimdi adına yiten umutlarım, çocukluğum, analığım ve kadınlığım içindir en çok sana serzenişim.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.