Karanlıkların sesinde mat bir insan,gideceği meskeni arıyor,
Karanlıkların sesinde ince bir loşluk,çıktığı mecrayı arıyor,
Karanlığın hörgücünde ağzı süt kokan bir çocuk,Dünya'ya geliş sebebini arıyor,
Karşıt cümlelerde bir gülümseme,hüzünler cümlelerde sevinçleri anıyor,
Kaldırımsız sokakların pespayeliği var sanki bazı kelimelerde,bazıları da sıradan,
Kişiliğini kaybetmiş bir berduşun zilleti gibi şimdi evler,evlerin içinde yetenekli çocuklar,
Kırık camların özlerinden doğan bir gökyüzü misali şimdi bulutlar,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta