Parke taşlarında başkentin
Adım adım senin izlerin
Sen yürüdükçe ben sana koşuyorum
Herkesin aksi bir istikamette kendine yürüyorsun
Özlediğin kendine, yüreğine
Gözlerimiz değiyor birbirine
O vakit zaman dursun isterken
Kırk sekiz saat sayıyorum
Masada ellerin ve çay bardakların
Bir buçuk şekerli çaylar içiyoruz
Anılarımızı terminallere uğurluyoruz
Veda etme sakın bana vedaları sevmiyorum
Çabuk sabah olmasın diye uykusuz kalıyorum
Kirpik tanelerin ve ela gözlerin uzaklara dalıyor
Yitirdiğin kendine, olmayan ikimize
Senden başka herkes yabancı bana
Kent soğuk kent yabancı
Siz hepiniz ben tek diyen çocuk özgüveninde
Emin adım geliyorum yanına
Ama yürek emin, daim değil
Bir ihtiyarın dizlerinde ki çocuk gibiyim
Yağmuru tahmin eden romatizma sancısı sende
Gidersem kalabalıklara karışacağım
İkimiz kalsak olmaz mı kalabalıkları sevmiyorum
Seni terk etmiyorum ama yine de gitmeme izin verme
Sevmeye gelirsen haber ver olur mu, evde olayım
Kayıt Tarihi : 14.3.2016 22:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Duygu Çalşimşek](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/03/14/bir-bucuk-sekerli-caylar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!