Ceryan yüklü kuru bir hava
Dans eder halde sırtımda
Ağaçlar, heybetli ve yenibahar renginde
Serserice öten kurşuni bir baykuş üstlerinde
Git dercesine bana
Çoktan kaybolmuş olsa da üstündeki yazılar
Yağmurla düzleşip ayazla pürüzleşen
Upuzun sivri taşlar her yanımda
Kafamın içinde
Kendi sesimle yankıladığım bir kelime
“Gidişler”
Melankolik gidişler mi bunlar, bilinmezliklere?
Dizlerimi titreten ağır çekmiş esvabım olmalı
Yüzükoyun atılıp gitmezdi yoksa bedenim
Ve
Gövdem
Sıcak toprakla
Hıncım da azapla
Kardeş
İki apaz topraksa ellerimde
Sımsıkısından yumruk halde
Taşlar uzunca
Gölgelerine sadık
Kuru topraklarsa
Zambaklarına hasret
Buz kesme arzuma
Boyun eğen bedenim
Bir daha gövermek istemezcesine
Altımdaki toprakla kardeş
Hiç doğmayacak güneşi bekleyen
Çiçeklerin olduğu
Zambaklarınsa bir umut
Yeşerebileceği bir yer
Ve ben sanırım
Yine o yoldayım
24 Ekim 2014
Erdal KeskinKayıt Tarihi : 24.10.2014 23:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!