Bir Ben Hikayesi Şiiri - Ali Çağlar Deniz

Ali Çağlar Deniz
72

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Ben Hikayesi

Ben, kelimenin oğlu
Yoktum yokluğuma atılan tohum
Deprendi hatta sarsıldı ruhum
Ben varlığım’çün ol diyenin kulu

Ben mayası esrarlı
Kavrulmadan pişmeye heveskar
Brütüsler’in katledemediği inatçı Sezar
Bir tek kararsızlığı tutarlı

Ben yadırgın bakışlı misafir
Karınca lisanınca sayhalar salan
Çevirsem alır mı havsalan
An olur çifte kalp, dem gelir kafir

Ben yıkılmayan sevgi
Söndürülemeyen öfke
Yadsırım kimi görsem içimden özge
Siyah-beyaz olan gökkuşağının rengi

Ben yürürken hayatı rüzgarla arkadaş
İçime doğru isyanlar evreni
Boyun eğen kainata yoldaş

Ben zamanları beceriksiz
İşleri ardında ille de keşke
Kusursuzlar mı girer sadece köşke
Mahzunum ve hüzünlerim deliksiz

Toprak soyluyum var mı ötesi
Ölüydüm
Balçığımın cıvıklığı kururken
Çın çın öttüm
İblis dokunup dururken
Cennet yurtluyum var mı ötesi

Doğarken bırakmadı alışkanlığını şeytan
Dokundu bana ve ben ağladım ciyak ciyak
Ağlarken ciğerimi parçalayarak
Bir şeyler aktı mı hayalimden o an

Ben kibrin iğreti durduğu varlık
Beynimi kaşır katmerli sorular
Ben küçük yaratık

Ben; fora yelken, meraklı, uçarı
Zemine ağırlığımı yükledim
En hafif tülekleri kendime ekledim
Turlamaktayım tümseği haşarı

Ben uzun yolcu lafın kısası
Uzak yollardan ağır kaygılarla
Ben kaçak yolcu elinde asası

Konya- 2002

Ali Çağlar Deniz
Kayıt Tarihi : 13.6.2006 23:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İnsanın kendi kendinin farkına varması aslında çok uzun uğraşlar sonunda meydana gelir. Çok yollar kateder insan ben neyimin cevabını bulmak için. Neden burdayım'ın cevabı çok daha zordur. Bir de bunlara nerden ve nereye'yi ekleyenler vardır ki, işi daha da içinden çıkılmaz hale sokarlar. Oysa eksikliklerimiz bizi tamamlar, zaaflarımızla güçlüyüzdür, kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimiz takdirde gelişmeye fırsat buluruz. Sorgulamanın sınırı yoktur akıl için. Herşeyi düşünmek ister özgürce. Dogmalar keser yolunu, iki tercihi vardır. Matrix filmindeki hap sahnesi tüm hayatın bir özetidir adeta... Kızıl hapı yutanlar sıkıntı çekerler, alışılmazın üstünden gelmeyi seçmişlerdir. Mavi hap ise alışılmışın kültürel kodlarını içerir. İçinde varolunacak bir kültüre sahip olmak kafa konforunu artırır insanın. Ama düşünmeme pahasına, ama özgürlüğüne zincir vurma pahasına. Düşünmesine gerek yoktur, kabul eder başkalarının kendisi için düşündüklerini. Ve böyle anlamlandırır kainatı, etrafını ve en önemlisi kendisini. Öyledir, yoksa bu kadar bölünmüş insanlık her bölünme içerisinde nasıl huzurlu adalar halinde yaşamaya devam edebilirdi ki? Rahibe Teresa'nın kalbindeki Tanrı sevinci, Gazzali'deki Hak bilgisi, Socrates'in Daimon'u hep aynı kapıya çıkıyor belki. Zihnimizi parçaladığımız kadar Çok'uzdur. Zihnimizi toparladığımız kadar Tek.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Arabacı Arabacı
    Arabacı Arabacı

    zor şeyler söylüyorum biliyorum...

    (valla laf aramızda bencede zor şeyler söylüyorsun)

    Cevap Yaz
  • Sabri Özcan
    Sabri Özcan

    Aydınlanıyorum biliyor musun.İlaç gibi geldi şiirler.
    Fakat bilgi eksiğim var , size danışmam icap edecek , esirgemezseniz ,tebriklerimle.....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ali Çağlar Deniz