Yollar da bitmedi gide gide, bu bilinmez takvim yaprakları ne zaman duracak kim bilir? Havalar soğudu burada, bir soğuk bu kadar mı yakar canını insanın, üşümek demiyorum adına...
Unutulmuş herkes birer birer. Binlerce insanın yalnızlığına şahitlik ediyorum ben de bu şehirde. Yolcular bitmiyor sadece şekil değiştiriyor. Aradıkları tek şey var ortak, adı mutluluk. Bulunmazliklar diyarı mi burası, tam anlamıyla bilemediğimiz bir yerdeyiz sanki.
Ve sanki bize biçilen rollerde kısılıp kalmışız. Biz özgür bedenlerin tutsak ruhlariyiz...
Dinginlik ne tarafta, bilen yok...
Telaş içinde çırpınır yürekler, durup bir es veren yok. Keşke bazen durabilecek kadar gücümüz olsa, sadece durmak... Düşünmeden, sessizce, hiçbir nedene tutunmadan...
Esiri olduk bir yalancı dünyanın, fani bedende hükmedemedik esas benliğimize... Sıkışıp kaldığımız bu bedenler bizi özgür bırakacak mı, yoksa ölüm dediğimiz bizim esaretimizin anahtarı mı, kapı açılacak ve doğacak mıyız bir gün... Ya sonra?
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Duygu yüklü şiirinizi
beğeni ile okudum
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta