Yıllar önce idi, boş bir zamanımda, ne yapayım derken elime bir kitapçık getçi,
Merakıma sebeb,kitapçığın başlığında Bektaşi fıkraları yazıyordu, bu tür fıkralara-
Epeyce bir kulak aşinalığım vardı, Birkaç sayfa okuduktan sonra şöyle bir takıldım.
Sofi ile Bektaşi kavgasına.kaptırdım kendimi kavganın havasına. Kavga derken
Yanlış anlaşılmasın dövüş deyil canım şakayla karışık ağız dalaşı idi onlarınki.
Sofi: ne haber ne var ne yok lan beynamaz! .
Bektaşi: çok şükür iyim sen nasılsın lan küfrübaz! .
Sofi : ya seninle iyi arkadaş oluruz şu inancını bir düzeltsen.
Bektaşi: ne varmış inancımda düzelecek çok şükür en az senin kadar müslümanım,
Elhamdülillah.
Sofi : bak hele şu zındığa müslümanım diyor şimdi islamın şartı kaç desem bilmezsin.
Bektaşi: neden bilmezmişim pek alâ bilirim bunu bilmeyecek ne var.
Sofi : söyle o zaman islamın şartı kaç.
Bektaşi:. biiiiir. :))))))))
Sofi : demedimmi ulan zındık! bilmezsin diye, bilsende işine gelmez zaten.
Bektaşi: ben bildim ama sen bilemedin))))))))
Sofi : biraz kızgın söyle lan imansız şu bidiğini.
Bektaşi: dur canım biraz sakin ol hemen kızma öyle söyleyeceğim sabırlı ol
Sofi : söyle hadi uzatıp durma.
Bektaşi: peki anlatayımda dinle cancağazım oruç ‘namaz bizde yok. Hac zekât sizde yok geriye ne kaldı, kelimeyi tevhit bu konuda varmı bir ayrılık veye muhalefet
Yok. eeee şimdi ben neden zındık oluyormuşum, utan utan Allahtan kork kardeşim…
O zaman bu fıkraya garip garip gülmüştüm, şimdi ise şahit oldumki, Bektaşi haklıymış.
Nedenmi derseniz.
Gavur desem deyil Allahı seviyor.
Zındık desem deyil tevhidi yaşıyor.
Münâfık desem deyil dürüst yaşıyor.
Kardeşim bendende güzel hakkı yaşıyor hakkı.! .
Kayıt Tarihi : 21.2.2005 12:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar
Sabiha Rana
TÜM YORUMLAR (4)