BİR BAYRAM HIKÂYESİ...
Memleketten çıkıp gurbete gelmiş
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Haykırınca sesi dağları delmiş
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Şimdi neredesiniz onlu yaşlarım
Şahsiyet abidesi arkadaşlarım
Her günüme bayram diye başlarım
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Şeker toplayıp duaya açılan eller
Evlerin kapısını çalan bülbüller
Her bahçede bayram günü açardı güller
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Bayram demek yeni elbiseyi giymekti
Eski ayakkabıyı yenilemekti
En lezizi yemeğin o sabah ki yemekti
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Tapa tabancasıyla adam devrilir
Kan ter içindeyken çember çevrilir
Tüm mahalle yün yumağı gibi evrilir
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Sadece misketle on çeşit oyun
Irmağın kenarında rast gele soyun
Kaldırımda bilyelinin sesini duyun
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Mermi sıkar gibi girabolu sık
Borudan silahların sesi çok kısık
O mermiyi yiyenin suratı asık!
Eski bayramlardan bir bayram olsa
Unuturmuyum Pınarbaşı'nın sinemasını
Bayram günü seyrederdik filmin hasını
Söylerdim her sözün hülasasını
Eski bayramlardan bir bayram olsa
E.TOPRAK
Kayıt Tarihi : 21.4.2023 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!