Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Her aklımda geldiğinde utancıma öfkem eşlik ediyor! Kinim, nefretim zapt edilemez oluyor...
Benim bayrağımın gölgesinde yaşayacak, benim ekmeğimi bölüşecek, benim ülkemde 'iş' bulacak, çoluğunu, çocuğunu baş göz edecek, sonra da kalkıp pis işlere bulaşacak, emperyalizmin uşaklığını yapacak, sözüm ona bölecek, parçalayacak Yüce Türk Ülkesini öyle mi?
O elleri dibinden kırarız! O salladıkları bilmem kimin paçavralarını sırtlarına dikeriz!
Dünü unutup, 'el yalağından' beslenmeyi matah bilenler az daha aşağıya insinler, terketsinler Türk'ün vatanını! Öyle yağma yok, bin yıldır biz bu toprakların diyetini ödedik, yine öderiz!
Bayrağım, 'tüten en son ocak' kalana kadar Türk Vatanının her yerinde dalgalanacaktır! Vatanımız değil, 'satanımız utansın!'
Kutlarım Latif Bey, Genç Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta