Bir Başka Güzel Şiiri - Sezayi Tuğla

Sezayi Tuğla
1645

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Bir Başka Güzel

Camiler timsali İstanbul’umda,
Belgrat’ın pikniği, bir başka güzel.
Köroğlu mekânı şirin Bolu’mda,
Hayreddin Tokadî, bir başka güzel,

Sılayı rahimler, Nebî öğüdü,
Ekilen buğdaylar daha göğüdü,
Suşehri’ni süsler salkım söğüdü,
Kareysar pekmezi, bir başka güzel.

Rize’de bulunur, çayların hası,
Andon kaplıcası, Ayder yaylası,
Anzer’de bulunur balın âlâsı,
Uzun göl yaylası, bir başka güzel.

Araklı sırtları çamla kaplanmış,
Yılantaş, sislere sanki saplanmış,
Bütün güzellikler burda toplanmış,
Bayburt’un kalesi, bir başka güzel.

Fındık bahçeleri süsler Terme’yi,
Merzifon’da gördüm tütün sermeyi,
Gönül ister, birçok yeri görmeyi,
Yurdumun her yanı, bir başka güzel.

(AĞUSTOS 2008)

Sezayi Tuğla
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 16:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


CENNETİMİZE SAHİP ÇIKALIM Bir sivrisinek bataklık yerleri sever. Bir kaplumbağa (cinsine göre) lahana ve benzeri türlerin yetiştiği yeşil alanları sever. Bir deve sıcak, kurak, kumluk arazileri vatan edinir. Evimizde yetiştirdiğimiz, belki de minicik çocuğumuzdan daha fazla özen gösterdiğimiz, gözümüzün bebeği gibi baktığımız, yeşili bol rengârenk çiçeklerimiz, evimizin yegâne yerleşik misafirleri değil mi? İşte onlar bile bulundukları yerleri beğenmezlerse solarak, cılız kalarak, renklerinin canlılıklarını yitirerek, veya benzeri ikazlarla bizden yardım isterler. Çiçeklere karşı birazcık duyarlılığımız varsa, ansiklopedilerden, uzman kişilerden, ya da sohbet esnasında komşulardan bile bilgi dileniriz. Yuvamızın bekçileri aile fertlerimizin stres topları olan, köklerinden küçücük bir saksıda prangaya vurulmuş allı-morlu-yeşilli çiçeklerimiz bile ihtiyaçları olan hava, su, nem, ışık, gölge, ısı gibi sevdikleri ortam oluşturulduğunda (farkındaysanız) bize bir başka güler. Yurdumuzu doğudan batıya, kuzeyden güneye gözümüzün önünde şöyle bir canlandıracak olursak, her köşe bucağının ayrı bir değer ve güzelliğini görmemek için insanın “kör” olması gerekir. Bazı bölgelerde yeşilliklerin arsından bir karış toprak görmek mümkün olmazken, yurdumuzun bazı kesimlerinde de bunun aksine yeşil, mezat’a çıkarılmış güzide bir sanat harikası gelir insana. Dar açıdan baktığımızda bazı bölgeleri, diğer farklı bölgelerle, kişisel terazilerimizle tarttığımız zaman değişik değerlendirmeler yapabiliriz. Bir sentez kazanı olan İstanbul’umuzda, yurdumuzun mozaiğini oluşturan farklı yapılara sahip, birçok insan guruplarına rastlamak kaçınılmaz. Bu guruplardaki kişilere ayrı ayrı, ülkemizin değerlendirmesini yaptıracak olsak, herkesin değerlendirmesi bir başka şekilde çıkacaktır mutlaka. Birisi Rize’nin çay bahçelerinden övgüyle bahsederken, bir diğeri Antalya’nın plajlarından sitayişle bahsedecektir herhalde. Başka birisi Ağrı dağının azametinden dem vururken, daha başkası Ihlara vadisinin tarihi manastırlarını anlatacaktır bizlere. Yukarıda örneğini verdiğimiz evimizin süsleri olan çiçeklerimizin (hepsinin ortak özellikleri “bitki” olmuş olsa da) farklı tabiat şartlarını sevdiklerini görüyoruz. Biz, yurdumuz insanları, ülkemize daha objektif, daha panoramik, daha akılcı olarak, geniş bir açıdan bakarak değerlendirme yapmalıyız kanımca. Bu ülke bizim. İnsanlarındaki, hayvanlarındaki, iklimlerindeki, bitki örtüsündeki, maden fışkıran çıplak dağlarındaki, kısacası sayamayacağımız kadar çok farklılıklarıyla bu vatan bizim. Farklılıkların güzel bir armoni oluşturduğu cennetimize, gelin el birliğiyle sahip çıkalım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sezayi Tuğla