BİR BAKİ ALLAHTIR... BU DÜNYA DA KİMSE KALMAZ
Selamünaleyküm gönül dostlarım. Saygılar, sevgiler ileterek, tüm gönül dostlarımıza sağlıklı, varlıklı, hayırlı uzun ömürler dileyerek konuya giriyorum.
Bir baki Allah bunu ben cahilim diyenlerin bile kavraması lazım. Hiç bir canlı kendiliğinden meydana gelmez. Türlü hilelere baş vurup ben ürettim, haşa bu benim yarattığım şaheser diyenlerin inancından bile şüphe etmekteyim.
Yerde yürüyen karıncadan, kıpırdayan yapraktan, görünen, görünmeyen, bilinen, bilinmeyen nice canlı yaratıkların sahibi olan ve bu dünya da tek baki kalacak olan Allah'a ne kadar zikret sek, şükretsek, ibadet etsek azdır. Sanat da Yaradanın insanlara geçim kaynağını oluşturabilmesi için bir nevi ikramdır. Benim bu sanatım olmasaydı inanın açlıktan ölürdüm diyenler var.
Bu dünyada kimse kalmıyor derken sadece iki yıllık sanat camiasında ki kayıplara bir göz atıp algılarsak inanın dünyanın fani olduğunun bir kez daha altını çizerek önemli notlar ilave ederek başkalarına da anlatma gereğini duyarsınız. Benim hatırlayabildiklerim, araştırmam sonucu ortaya çıkan liste de bir çok tanıdık simalar gözünüzün önünde canlanacak ve duacı olacaksınız. Merhum kişileri sizde araştırırsanız kimliğine kolayca ulaşırsınız.
Önce 2011 yılında ki kaybettiğimiz değerli şahsiyetleri adı, soy adına göre sıralıyorum. Çünkü her birinin görevini, yeteneğini anlatmaya kalkarsam belki bir kitap bile yetmeyebilir. Bu liste de şairler, ve yazarlar henüz yer almadı. Nedense basın ve toplum bizleri üçüncü sınıf muamelesi yapıyor. Aslında bütün bu eserlerin düşüncesi, yazılımı, anlatımı gönül dostlarından geçiyor! .
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...