“Yine seversin kalbim,uslanmazsın ki” diyerek seni avutmak kendimi kandırmak olur biliyorum. Kaç kere sevebildin ki bu güne kadar, kaç kere korlara daldın yaralı yarı canlı çıktın yangınlardan,biliyorum çok değil, her defasın kapatıp kapılarını kendini dünyana defnettin, iyi mi ettin? her seferinde yalnızlıktan bunalıp sonuna kadar açılan da sensin.
Peki hangisini unutabildin yada hangisine kavuşabildin, hiç. Hangisinden bir kesik almadan kopabildin,hangisinin izi yok bir yerlerde ya da hangisinin yarası kapandı, hangisinin isminin duyunca titremiyorsun,hangisinin anıları zaman aşımına uğradı, hiç birinin değil mi? Ne zaman yalnız kalıp birini düşünsen kimliği belirsiz hüzünlerle doluyorsun,ne zaman sigaradan derin bir nefes çeksem sen hatıralar deryasına dalıyorsun ve her seferinde acılarında boğuluyorsun.
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!