“Bir Baba ve Bir Oğul”
(Remzi ve Muhammet Sati’nin ardından)
Bir sabah, ateşle uyandı toprak,
Kuşlar sustu, duman boğdu baharı.
Bir baba vardı; elleri nasırlı,
Bir oğul vardı; gözleri umutla dolu.
Birlikte yandılar,
Birlikte sustular,
İki can, bir otomobilin içinde
Kül olup uçtu sonsuzluğa.
Bir baba ne yapar oğluna sarılmazsa?
Bir oğul neye benzer babasız kalırsa?
Zaman durdu Kuşburnu’nda o sabah,
Ayaz bastı, ciğerler dondu bir anda.
Bir borç için değil,
Bir para için değil,
İnsanlığımızdan eksilen bir parçaydı o gün.
Remzi, bir dal gibi eğildi toprağa,
Muhammet, yarım kalmış bir şiir gibi sustu.
Birlikte gittiler adaletin soğuk duvarlarına,
Birlikte girdiler annesiz bir günbatımına.
Yüzleri yanmış olabilir ama
İsimleri yanmadı bu kentin hafızasında.
Söyleyin; hangi para satın alabilir
Bir babanın yüreğini?
Hangi hesap kapatabilir
Bir çocuğun gözündeki gülüşü?
Kuşburnu’nda açan o narin çiçekler
Artık iki mezarı koklayacak sessizce.
Ve biz…
Sadece bakacağız ardından,
Dua edip utanacağız insanlığımızdan.
Çünkü bir baba ve bir oğul gitti bu dünyadan,
Ama sadece ikisi değil,
Biraz da biz eksildik o sabah…
Mayıs / 2025
İhsan Yılmaz
Kayıt Tarihi : 28.5.2025 13:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!