Sevdamızdan arta kalan ne varsa sende kalsın 
Gurur bu, belli olmaz
Bir bakarsın ayrılıkların sonatı
Alır aklını başından 
Beni anlıyor musun? 
Sahiplenme istersen geçmişimizi
Adımın ilk hecesini unutmazsan yeter
Gülüşümü gösterme başkalarına
Yeter ki sakla onu yüreğinin zulasında
Güneşlerde yanmasın, karanlıklarda kararmasın
Seslerimi duyuyor musun? 
Sen benim en güvendiğim limanımdın
En ıssız gecelerimde senden özge
Kimselere sığınamazdım
Kimselere atamazdım demirlerimi.
Alır başımı çeker gider miyim? 
Kendimdeki ben’i terk eder miyim, bilmiyorum
İşte öylesine çıkmazlardan sesleniyorum sana
Yerimde miyim? 
Aç mıyım, susuz muyum? 
Yaşıyor muyum? 
Var mıyım, yok muyum? 
Kimim ben, nereliyim, ne’yim? 
 Varlığımı hissediyor musun? 
Yitirilen en değerli şeylerin yangısından
Daha beterdir 
Bir karanlığın içinde kaybolmanın sancısı 
Arada sırada aynı adreste bekle beni
Unutma Tatlıcığını
Unutursan bir köz düşer de yüreğine 
Aslı gibi yanar da  kavrulur musun? 
Tanımadığımız bir büyük kenti 
Bir başına gezmek gibidir yalnızlık 
Yanında yoksam eğer 
Çöllerde yorgun kalmış bir bedevi gibi
Kum fırtınalarının içinde izini kaybeder de
Oradan oraya savurur musun? 
Oysa serseri kurşunlardan beteriz şimdi
Görmeyiz, duymayız, dokunmayız, anlayamayız
Orada nelerimiz kalmadı ki? 
Anımsıyor musun
Çam ağacının dibindeki ayak izlerimizi 
Ve sonrasındaki evcilik oyunlarımızı? 
Bir akşamüstünün yağmurlarında üşümüştük
Utangaç ve ürkekçe  neler neler  bölüşmüştük
Önce el ele tutuşmuş 
Ve sonrasında
Mahcubiyetlerimizi çürütmüştük 
An gelir, dizginlenemez olur da duygular
İki kor, yana yakıla korkusuzca buluşur ya
İşte öylesine, deliler gibi 
Volkanlarca kaynamıştık
Akan zamanı hissediyor musun? 
Sevdamızdan arta kalan ne varsa sende kalsın 
Gurur bu, belli olmaz
Bir bakarsın ayrılık sonatlarının tınısı
Alır aklını başından 
İlk tedirginlik, ilk ikiye bölünen an, ilk alışveriş
Yaralanırız, düşeriz aciller koğuşundan içeri
Yön bulur da kartallarca gideriz
Sen de benim gibi yorulur musun? 
İçine girdiğimiz kavşaklarda tükenirken zaman
Tünellere çıkıyor tüm yolların sonu 
Bunu ilk kez mi yaşıyorsun? 
En son orada, o gözler
Tepeden bakakalırken sana
Son kez tuttuğun o eli bırakıp 
Ardına bakmadan kaybolur musun? 
Çaresiz, dilim damağıma yapışıyor
Tükenen bir günün sonunda kuruyor göz pınarlarım
Ruhsuz musun, acımıyor musun? 
Ben de senden farklı değilim işte 
Tek başınayım yine bir kış akşamında
Oysa sana getirdiğim ne çok sözüm vardı
Derler ya
Beklemek ahlaksız kılarmış adamı
Öyleyim işte.
Sana hiç yalan söyledim mi ben? 
Hiç mi güvenin kalmadı, inanmıyor musun? 
Sevdamızdan yana ne varsa sende kalsın 
Az sonra alır onları da
Çok uzaklardaki yıldızımıza götürürsün
Bu sana, yarım kalmış bir sevgi için
Son kez ‘’ Merhaba Deli Sevincim! ’ ’deyişimdi
Duyuyor musun?
Kayıt Tarihi : 12.1.2008 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


İki kor, yana yakıla korkusuzca buluşur ya
İşte öylesine, deliler gibi
Volkanlarca kaynamıştık
Akan zamanı hissediyor musun? ]
Kutluyorum... Sonat, batı dillerinde türkü-şarkı olarak kullanılan, lirik türün, romantik ve duygusallığın çağrısı anlamına uyarlılık, geniş kapsamlı öyküsel bir anlatım özelliği taşır. Bir sevgi, bir olay ve zaman sürecinde yaşanmış anılar dile gelirken insanların büyük çoğunluğu geçmişlerinin öyküsüne dönebilirler. Başarılı dizelerinizi severek okudm. Tam puan + ant... sevgiler, başarılar...
Az sonra alır onları da
Çok uzaklardaki yıldızımıza götürürsün
Bu sana, yarım kalmış bir sevgi için
Son kez ‘’ Merhaba Deli Sevincim! ’ ’deyişimdi
Beni anlıyor musun?
Elvedaya merhaba ...Zevkle okudum..Tebrikler
Çok... çok güzeldi.
TÜM YORUMLAR (36)