Bir Ayrılık Hikayesi
Kardelenin güneşe aldanıp, güvendiği gibi,
Tüm benliğimle sana inanmak, kanmak istedim.
Yüreğimde renk renk, kelebekler uçurdum.
Maviyi seninle acayip, sevdim.
Çünkü sen seviyordun ve mavi özgürlük,
Umut, mutluluk simgesidir, derken sevdirdin.
O kadar berrak temizdi ki sana olana aşkım,
Korktum, panikledim birden ne oluyorum?
Diye düşünceye dalar olunca, aşkımı anladım.
Evet, senden belki de korkularım yüzünden,
Bel ki de aşkımıza sahip çıkamadığın için, vazgeçtim.
Seni terk ettiğim gün, elveda derken,
İçimde ki kelebekler tek tek, öldüler.
Bana her şey bitti mi dedin, evet, bitti dedim.
Elveda/lar ne kadar acı olsa da, sana elveda dedim.
Sen ise, elveda o zaman, aşkım dedin.
Yani ikimizde ayrılığı çok istemiştik ki,
Bir birimize eyvallahımız yoktu!
İkimiz de fazlasıyla onurluyduk.
Gururumuz ve inadımız yüzünden,
O saf aşk bitip, tükenmişti.
Bana, beni seviyorsun derdin,
Bende hayır, seni sevmiyorum, deyince,
Yalan atıyorsun deyip, dururdun hep!
Bilmezdin sana olan aşkımı, sevdadamı.
Aslında biz başta hata yapmıştık.
Birbirimize çok geç kalmıştık.
Yıllar sonra, yollarımız yeniden kesiştiğinde,
“ Elbet bir gün buluşacağız” şarkısının sanki iki kanıtıydık.
O şarkıyı hiç sevmezdim, çünkü ayrılanlar bir daha buluşmaz derdim.
Fakat yeniden karşılaştığımız gün,
Sevmeye başladım, ve içimde mırıldanıp, durdum.
İşte, bu kez aşkımızın şarkısını söyler olmuştum.
Senin haberin yoktu, kış günün de baharı içime saldığından.
Maziyi unutkan beynim de tek tek çanlandırdığından bile,
Öyle habersizdin ki, öyle tutuklu kalıyordun ki anlatamam.
Okulda resim dersim hiç iyi değildi, çizemezdim.
Sadece mutlu aile tablosu çizmeye çalışırdım.
Arkadaşlarım gülerdi, öğretmenlerim bu halime üzülürdü.
Çünkü bilirler, bir ailem olmadığını,
Yani varlık içinde yoksul kaldığımı biliyorlardı.
Bende ayrılan çiftlere değil de,
Olan çocuklara olduğunun bir örnek idim.
Oysa sana aşık olunca, hayalimde ki tuvale seni öyle bir çizdim ki,
Görseydin eğer, aklın dururdu, ve sayende hayalimin ressamı olmuştum.
Şimdi ben, hayal gemisinde yolculuğa çıktım.
Hatırlar mısın?
Otobüsteyim sanıp, akasından koştuğun günü,
Ben buradayım diye, avazım çıktığı kadar,
Arkandan bağırmıştım, sense durmadan koşuyordun.
Bende sana buradayım derken, ardından koştum.
O gün ne acayip gülmüştük ve demiştin ki,
Ben sevgilim var diye, otobüsün peşinden koşuyorum,
Sevgilim de ben otobüsten indim diye bağırarak,
Benim peşimden koşuyor derken, kahkahalar atmıştık.
Ne kadar çok güldürürdün beni, belki de güldürmek içindi,
Tüm maskaralıkların, mesela mumda elini yakmak gibi,
Daha nice komiklikler yapıp,
Çok ustaca beni mutlu etmeyi,
Güldürmeyi, huzur vermeyi başarmıştın.
.
Benimle evlen dediğin an, kahkahalar atmıştım.
Sen bilmezsin, oysa seninle çoktan gönülden nikahlanmıştım.
İşte ne acayip bir insanım değil mi?
Beni mutlu eden kişiyi terk ettim.
Aşkımı, huzurumu, mutluluğumu bir elveda deyip,
Uçurumlara bıraktım ve şunu anla/dım ki,
Ben, senden neden mi vazgeçtim?
Doğruyu söylemek gerekirse, alışmamak için,
Sana bağlanmamak için, vazgeçtim.
Çünkü sen inanamayacağın kadar,
Bana iyi geliyordun, seninle gerçek gülmeyi öğrenmiştim.
Mutsuzluğumu gizlemek için, gülmelerimi unutmuştum.
Bir gün beklediğim gelecek derken, yeniden sen gelmiştin.
Fakat, değerini bilemedik ve aşkı tükettik.
Şöyle düşünüyorum da, ayrılığımız ne saçmaydı.
Belki incir çekirdeğini bile doldurmaz sebep için, beni terk etti, dedin.
Sana öyle gelebilir, bana öyle gelmiyor.
Ne tuhaf bir histi ki seni terk etmenin bile, hüznü başkaydı.
Çünkü çok terk etmelerim olmuştu.
Amma bu kez, başka bir duyguydu.
Şimdi seni düşünüyorum, nasıl diye, üstünü örtüyor mu?
Bensiz üşüyor mu diye, saçmaca düşünceler, işte!
Sen, beni boş ver, kendine iyi bak!
Gülmeyi, güldürmeyi unutma!
Haaaa maviyi de herkese sevdir, bana sevdirdiğin gibi…
Beni soranlara da o uzaklara gitti, dersen beni mutlu edersin.
Sana, beni mutlu etmenin tarifini vermeme gerek yok.
Zaten sen çok iyi biliyordun, sadece zamanın bana yetmiyordu.
Evet, zaman deyince fazla uzatmayayım bu ayrılığımızın hikayesini,
Ve yeniden zamanını boşa harcamayayım.
Değerli zamanın ile seni baş başa bırakayım.
Bir gün zamanın olursa, bel ki yeniden sohbet ederiz.
Belli mi olur, seni terk etmemin sebebini bile,
Sohbetimizin ahenginde unutturursun.
Aşk zaman yüzünde tükenmesin, aşkımı tüketmemek için,
Sana elveda dediğim gün, yeniden canlanmasın.
İçimde özgürce uçuşan o kelebekler, yeniden uçmasınlar.
Bırak beni, dert zindanında çilemin dolacağı günü bekleyeyim.
Bu aşk için, ikimizinde özgürlüğü prangalanmasın.
Tutuklu yüreğimden, sana seslendim.
Aslında seni terk ettiğim gün,
Dilim lal, kalbim ne hal olmuştu, sen bilmezsin.
Ve
Anlamazsın seni ne çok sevdiğimden haberin olmaz.
Şimdi bir isteğim var, beni, bana geri ver.
Çünkü bensiz çok yalnızım, çok mutsuzum,
Yorgunum, üşüyorum, ruhum olmadan,
Ben, bedenimden düşüyorum.
Ne olur, beni, bana geri ver!
Beni alayım yanıma, mutluluk dağına çıkayım.
Yıldızlarla, bulutlarla yeniden dertleşeyim.
Ayrılığımızı asumana yerleştireyim.
İkimizde suçluyuz, bu ayrılık hikayesinde,
İkimizde fazlasıyla, birbirimizden gittik.
Bizi, zaman ayırdı, herkese, iyi geldi, o zaman,
Ama bizi, bizden başka diyarlara savurdu.
Aşkımı zamanla tüketmemek adına senden vazgeçtim.
Bir zamanlar, ne iyi arkadaştık, zamanı durdurmaya çalışırdık.
Aşka yenik düşünce, kalplerimiz bir, birimize darıldı.
Yeniden arkadaş olabilirsen, seninle yeniden barışırım.
Biz aşkta yenik düştük, her şeyi beraber bölüşmüştük.
Oysa o aşk denilen duygu yüzünden, şimdi küstük.
Benimle yeniden arkadaş olabilirsen eğer,
Seninle ölene kadar, huzurlu olacağım.
Beni düşünme, yazdıklarımı bir ayrılık hikayesi farz et.
Yüreğimden akan damlaları kadehe doldurup,
İçip içip, ıstırap eşlik ederken, sarhoş olmak, inan çok eziyet!
Beni düşünme, sen zamanını iyi değerlendir.
Zaman bizi ayırdı ya şimdi ikimize de kesin kahkahalarla gülüyordur.
Eğer, bana biraz zaman ayıra bilseydin, bu aşk hikayemizde,
Asla “elveda” olmazdı, ve asla biz zamana yenilmezdik..
Evet, senden vazgeçtim, elvedayı seçtim…
Kayıt Tarihi : 16.3.2017 13:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bilgehan Emirşanoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/03/16/bir-ayrilik-hikayesi-18.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!