Bir Ayrılık Borcum Olsun
Ben, gün görmemiş bir deniz çocuğuyum. Sığmadım hiçbir kaba, sığamadım.. Daha severim insanları, kırılmam en vefasızına bile. Hani biraz hüzünlü, biraz yorgun, biraz vazgeçmiş gibi de olsa bir tebessüm bilirim en büyük hazineyi. Gönül kıyılarından dikenler toplarım sevdiklerimin. Bir yudum hakikat sunarım da kanar canları. Düşerim gözden, gönülden.. Olsun derim, canları sağolsun. Atarım bir kenara kendimi. Bir de güzel unutulurum. Bir merhamet arar yüreğim neden bilmem şu taş kalplerde? Yıllar var hasretim bir kapı sesine. O ne saadettir öyle! Bir pencere kıyısında geçip giden yılları beklerim. Ağlamaktan mı bilmem hep yosunludur cam diplerim? Bir çocuk çığlanır içimde. Hasretle büyütür vedaları. Ne tutsak acılar vardır bilmem onunda içinde.. Sonra bir rüzgar eser gülüp geçtiğin bahçemden. Ilık ılık deyer yüzüme. Ansızın bir yağmur çıkagelir. Islatır denizimi.
Kuşların kanadında yitirdim ben baharları. Bir gecede tükendim, bir gecede tükettim en guzel sabahları. Yoruldum bu hasret kıyılarında beklemekten. Ne gemiler gönderdim sonsuzluğa ufacık gövdemden. Ne isyanlar sapladım bu şehrin sokaklarına. Ne feryatlar ne çığlıklar gömdüm duvarlarına. Şimdi yıkılmış bir dağ gibiyim. Bir el sürülmemiş toprağıma. Ben gün görmemiş bir deniz çocuğuyum. Çoktan küsmüşüm ırmağıma..
Bir gizli el ki sürmüş tüm ayın ışığını denizlere,dağlara, ağaçlara.. Günü koparmış kara geceden, kanatmış şafakları. Martılar çığlık çığlığa.. diken üstünde güller! Yemyeşil bahçelerde bir çocuğun ürkek gözlerini hatırlarım. Acırım geçen yıllarıma. Çıkarım sokaklara yağmur yağar üstüme,aldırmam. Bin hasret çıkar köşelerden, aldırmam. Bir sevda düğümlenir boğazımda, aldırmam. Neler kayıp gider içimden bilemezsin.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim