Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
sesini uzaklara duyurdun
ve duyuruyorsun hala...
öyleyse nur içinde yat yattığın mekanlarda ey büyük ozan...
karacaoğlan kesinlikle fuzuliden üstün bir şairdir
. Bu şiirleri bize bıraktığın için çok teşekkür ederiz sana.
çok beğendim, tek kelime ile harika olmuş...yüreğine, kalemine sağlık 10+ANT..
konu tema ve kurgu öyle güzeldiki sevgilerimi bırakıyorum 10 puanla kalemine yüreğinize sağlık diyorum ..... saygılar
bir şiir bin gönüle fısıldar ki her gönülün içinde bir haykırış vardır ve başka başka yorumlanabilir. geleceği haykırır
Ustada Allahtan rahmet dilerim :) isevgisi oylesine icime islemis ki elimde olmadan dizelerime yansiyor
Talihim
Böyle başa iş mı gelir
Haziranda kış mı gelir
Sözüm sana! taş mı gelir
Talihim oyy kör talihim
İnce eler sık dokuyan
Adam m'olur her okuyan
Aç gözünü bre uyan
Talihim oyy kör talihim
Kim bilecek deme sakın
Mevlam sana senden yakın
Dön bir etrafına bakın
Talihim oyy kör talihim
Behey dünya yok düzenin
Umru musun tok gezenin
Nasıl dersin hak ezenin
Talihim oyy kör talihim
Çiçek verir bal arıya
Çoktan vardı yol yarıya
Bir kurt gibi dal sürüye
Talihim oyy kör talihim
& Aşık Alemi &
ooof ooof.Bu gerçekten harika.En beğendiğim şiirlerden birisi okuyunca sevgim iyice pekişti.Harika ve ötesi..
ne harika dizelerdi bayıldım,kutlarım Değerli ustadimızın şiirleri gerçekten çok güzel, çok akıcı,Halk edebiyatının güzel örnekleri. tebrik ederim.nur icinde yatsn
Degerli Ozanimiza Allahtan rahmet diler
mekaninin cennet olmasini dilerim
bizlere bu guzel eserleri veren yuregi huzur ve nur icinde yatsin
:) Sevmek kolay değil Usta 3
Gün olmadı anmadığım
İçin için yanmadığım
Neyim kaldı sunmadığım
Sevmek kolay değil Usta
Felek beni üze üze
Çıkarmadı birgün düze
Hasret kaldım ben gündüze
Sevmek kolay değil Usta
Çekilmiyor gurbet eli
Beni etti bu aşk deli
Yarınımız hep şüpheli
Sevmek kolay değil Usta
Bize gerek bir mucize
Koşup durdum ben denize
Anlatacak her bir dize
Sevmek kolay değil Usta
Alev alev gör bağrımı
Duyar sandım O çağrımı
Dindirmedi kalp ağrımı
Sevmek kolay değil Usta
Çiçek açar mevsim mevsim
Özledim gelir göresim
Gözümde kalır hevesim
Sevmek kolay değil Usta
Şirin olsun Aslı olsun
Melek gibi uslu olsun
Hal'den bilsin hisli olsun
Sevmek kolay değil Usta
O gönül de Gözde peri
Dolmaz asla kalpte yeri
Cihana değer gözleri
Sevmek kolay değil Usta
Düşlerim var yaşamadım
Engelleri aşamadım
Çok sustum konuşamadım
Sevmek kolay değil Usta
& Aşık Alemi &
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta