bir ay çiçeği gibi uzatsan başını yastığımdan
gogh'ta saksıya sığdırdı,sanki bunda ne var
nergis gibi parlasan,her gözün bebeğinde
içinden hiç bir taşıtın geçmediği bahar ayında,bak buda bir fikir
bu dünyada bir şey yaşasa
sana,hamd eden
bana,imanından şüphe etmeyen,fena mı olur
dökülüp,yeniden kurulsa bellirli aralıklarla
'karıncanın su içtiği yer'e dönse yüzüm
yüzüm
apak kesse
yüzüm'e efil efil rüzgar uygunluğu
ve uyumluluğuyla tanrı inişe geçse
görenler,bu iman etmiş ölü bir izm'e,dese
hem yine bu ikidir, fena mı olur
tanabayla gülsarı koşsalar
çocukluğumu atlardan düşürme aytmatov
tanabay'la gülsarı koşsalar,belki kafamdaki kırıkta düzelir...
seninle bu konuyu konuşacak bir kahve
yada bir zaman olmalı bu yakınlarda
yoksa bütün lirizmimin belası senden gelecek,ben kedilere özeneceğim
brik'leşip stalin'e şikayet mektubu yazacağım
ne alakası var,çek git, desen öleceğim
baktım ki ölmüyorum,bende ölene kadar yazacağım
tanabay'la gülsarı koşsalar
tanabay'la gülsarı koşsalar,tanabay'la gülsarı koşsalar...
Kayıt Tarihi : 8.11.2013 15:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)