Ve birgün insan ayrılığa maruz kalır. Kimisi birgün kimisi ömür boyu hasret kalır sevdiğine.
Aşk acısı kişiden kişiye değişir. Kimisi ayrılık için yazar
Kimiside unutabilmek için ama en kötüsü de susanlardır.
Susanlara bir sorun ne yaşadın ki bu kadar diye, ya da durun sormayın
Onlar zaten ölü, sorsanızda cevaplayamazlar.
Biz bizi üzenlere kırgın değiliz, biz sonbaharda dökülmeyen yapraklara kırgınız, dalgalanmayan denize kırgınız,
İlkbaharda açmayan çiçeğe, tarlada mahsul vermeyen meyveye, ezan okunmayan minareye, Müslüm Baba dinlemeyen insanlara kırgınız.
Ayrılığa bakmıyoruz ki neden öldüğümüze bakıyoruz,
Aşkın acısına değilde, acıya aşık olduğumuz için kâğıtlara yazıyoruz.
Ben senin ayrılığına razıyım da
sen benim kokumu çekmemeye razı mısın?
Ya da benim kulaklarım senin sesini özlemicek mi?
Vazgeçtim hepsinden ben senin o şiirlerce bakan gözlerini hiç mi görmeyeceğim?
Hadi ben ayrılığada razıyım,
ruhumun kan damlalarının bedenimde gezmesine de razıyım
Dört duvarda duvarların çiçek açmasını da beklerim,
Müslüm Baba'nın neşeli şarkı çıkarmasını da beklerim,
Sana kavuşma hayalleri de kurarım,
Şiirler yazar, şarkılar okur, türküler dinlerim,
Meyhanelerde içki değilde,
Kahvelerde çay içerken şiirler dolusu gözlerini düşünür özlerim,
Ellerinin elime değmesi, gözlerime derin derin bakmaların, dudaklarının kıpırdaması neyse ben sustum,
Ben yalnız kalmaya da,
Sensiz, özlemekten, ölmeye razıyım, peki sen beni o toprağın altına gömmeye razı mısın baltanem?
Kayıt Tarihi : 31.7.2018 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!