Dün yüreğim sende tutsaktı,
Şimdi bedenim dört duvara.
Ne yapsan ne etsem fayda etmez,
Bu nemli koğuşlarda.
Bir yudum demli çay,
Bir dal sigara,
Nefes nefes tüketir seni,
Geçen her dakika.
Gün batar kapıya kilit vurulur.
Bir avuç gökyüzün vardır,
O da yok olur.
Kaparsın gözlerini uykuların kâbus,
Kâbusların zulüm olur.
Yozgatlı Asım, mektup yazar yavuklusuna,
Bir de çiçeği vardır adı: Asiye
Asiye ölmüştür, Asım bilmez! .
Habire mektup yazar, cevabı gelmez.
Bir de, bir de garip Mustafa vardır burada,
Henüz yirmi yaşlarında,
Kimseyle konuşmaz, derdini anlatmaz.
Bir tesbihi var, elinden hiç bırakmaz,
İçin için ağlar, ara sıra.
Bingöllü Mehmet, kan davası kurbanı,
Tutuşturmuşlar eline silahı.
“Aha, aha vur onu” demişler,
Çekip vurmuş Mehmet,
Ama, ama niye vurduğunu,
Mehmet de bilmez.
Bense gülüm,
Bugün biraz yorgun gibiyim.
Ömrümden ömür alıyor,
Her gün hayallerim küçülüyor.
Bu dört duvar var ya gülüm,
Galiba, galiba benim ecelim oluyor,
Galiba ecelim oluyor.
Kayıt Tarihi : 26.4.2013 22:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Burhan Karacan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/04/26/bir-avuc-gokyuzu-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!