Bir gün ılık meltem rüzgarlarıyla girdin hayatıma. Ne olduğunu bilmeksizin araladım yüreğimin kapılarını rüzgarlara.
Ben ılık meltem rüzgarlarının sarhoşluğunda, sen ise yüreğim ellerinde, sevda hazırlıkları peşinde;
Gelincik çiçeklerinin tohumlarını serpiştiriyordun yüreğime…
Bende bu sevdanın bir parçasıydım. Emek verip sevgimi katacaktım. Gelincikleri ben büyütüp yeşertecektim dallarında. Yağmur damlaları gibi çisil, çisil yağacaktım gözyaşlarımla toprağın üzerine.
Sevgimi aşılayacaktım damarlarına. Sen ise, sevgimle kök salıp, gökyüzüne doğru uzatacaktın kollarını…
Umursamaz nazlı bir edayla;
Gün geldi yüreğime ektiğin bir avuç gelincik tarlası kırmızıya bezendi. Sevgimle dillendi sevdası dile geldi.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla