Bir gün ılık meltem rüzgarlarıyla girdin hayatıma. Ne olduğunu bilmeksizin araladım yüreğimin kapılarını rüzgarlara.
Ben ılık meltem rüzgarlarının sarhoşluğunda, sen ise yüreğim ellerinde, sevda hazırlıkları peşinde;
Gelincik çiçeklerinin tohumlarını serpiştiriyordun yüreğime…
Bende bu sevdanın bir parçasıydım. Emek verip sevgimi katacaktım. Gelincikleri ben büyütüp yeşertecektim dallarında. Yağmur damlaları gibi çisil, çisil yağacaktım gözyaşlarımla toprağın üzerine.
Sevgimi aşılayacaktım damarlarına. Sen ise, sevgimle kök salıp, gökyüzüne doğru uzatacaktın kollarını…
Umursamaz nazlı bir edayla;
Gün geldi yüreğime ektiğin bir avuç gelincik tarlası kırmızıya bezendi. Sevgimle dillendi sevdası dile geldi.
Senin gözlerin, ellerin değdi yüreğimdeki bir avuç gelincik tarlama; kokun sindi doğanın dört bir yanına.
Günışığına döndü,göğe doğru uzandı elleri.
Her birinde gözlerini, her birinde kokunu duyup, ellerinin izini sürüyordum.
Ilık meltem rüzgarları dağıtıyordu kokunu her yöne.
Her birinde iğme, iğme ördüğüm umutlarım vardı, sevgim vardı.
Araladığım yüreğimin kapılarından bir gün ansızın çekip gittin.
Beraber büyütüp göz nuru harcadığımız bir avuç gelincik tarlamızın, sevdamızın üzerine basa, basa …
Deli, deli rüzgarlar gelinciklerin her yaprağını dört bir yana savurup un ufak etti yüreğimi.
Güne küskün, aşka küskün, sana küskün…
Ayşe AkdoğanKayıt Tarihi : 25.4.2010 20:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)