Bir Aşktı Sürükleyen Doruğa

Ömer Karakaş
21

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir Aşktı Sürükleyen Doruğa

Hani tatlı tatlı bir yel eserken seherden
Bedenini sürükler dalga dalga derinden
Haz şahlanır, heyecan akar damarlarına
Bakir orman havası hücum eder kanına
Mihmandar sadâları yükselirken ormandan
Yüzüne mutluluğun rengi düşer sonsuzdan
Kırlara elvan elvan desenler çizen doğa
Tek burda perçinlemiş etekten dağı dağa
Yeşilden daha yeşil kadifemsi çehresi
Fecrin ilk ışığıyla bürünmüş çığ tanesi

Şafağın sökmesiyle yaylalara yol aldım
Bu gizler cennetinde bir o kadar ufaldım
Evim, ahşaptan evim ardımdan baka kaldı
Hasretim gidermeden ufaldı da ufaldı
Esas gayem doruktu, boynu dumanlı doruk
Efsunkâr, başı değmiş maviye, ama buruk
Önüm sıra giden yol tırmanmış her bayıra
Lahza lahza nazîre eder gibi yılana
İnene vurdum duymaz hâlleri hazeninden
Tırmanana şefkati kavuşma hasretinden
Adımlarım sürdükçe bir kaç ev sağlı sollu
Her biri bin bir sabır bekler bir Allah kulu
İnsan eli değmemiş çok zaman, viraneler
İhtiyara benzetmiş, hep çökertmiş seneler

Heyecanım tırmandı, şahlanan haz tırmandı
Zatım an an inine yol alan bir yılandı
Koyu kurşuni tenli şurgumu sürükleyen
Attığım her adımın yüreğini dinleyen
Kıvrım kıvrım bin yerden süreğen bu patika
Şahmeran mı ki, başı uzanıyor şahika?
Buna rağmen iniyor yanı başından dere
Taştan taşa sekerek göğsünü gere gere
Yüreğinden çağlayan çılgınca bir kaç güfte
Şurglar törpülendikçe kavruluyor güneşte

Raslantısız şaheser, arşınlandıkça bayır
Nadide bir sergi ki, delil Allah'a dair
Beynin her hücresini saran aynı düşünce
Ölümlü mekânımız bu kadar muhteşemse...
Ruha perçinleniyor bir ferahlık, bir huzur
Kifayetsiz sözcüğe mühürleniyor muncur
Tepeme çıkmış güneş, ne zaman geçti zaman
Bir şey yorgunluğumu süpürüyor durmadan
Midemden isyan koptu ama, pekte susadım
Oluk oluk kaynayan bir puara rasladım
Susuzluğu bastırdım kana kana içerek
Şehirde tatmadığım hayat bu olsa gerek
Buz gibi, berrak arzın canlıya adadığı
Medeniyet elinin henüz bulamadığı
Akan dereye nispet tırmanıyor derinden
Hayret, bin kere hayret! Düşündüm nasıl, neden?

Tekrar yola koyuldum isyanı susturunca
Pek yakından çan sesi durakladım duyunca
Kızıl tenli patika benle birlik irkildi!
Koluma girmiş gibi an dolmadan kıvrıldı
Bir yamaca tutunmuş yolla kesişen otlak
Az kaldı telef oldu beni görünce buzak
Bir boy çimen içine bir kaç inek yayılmış
Bir de yaşlı bir nine gölgeliğe eğilmiş
Benzinden çizgileri örtmek istermiş gibi
Çukurlaşmış gözleri, dipsiz kuyunun dibi
Nedense pek bir zaman yoğunlaştı gözüme
Derinlere davranıp dert damlattı özüme
Sordum 'tek misin burda'. Hüzün vardı sesinde
_Üç beş hane tutuyor yamacın tepesinde
Gözlerini indirip hayıflandı bir süre
Sitemden acı sesle 'göç ettiler şehire'
Muhabbetimiz sürdü sanırım yarım saat
Yaylaya varmalıydım giyinmeden tabiat
Yüreğimi ürküten siyah elbisesini
Tenime üflemeden buz gibi nefesini

Pek önce törpülenen tüm şurglar uzuyordu
Beynime gök kübbeden imgeler düşüyordu
Bir müddet daha sürdü biteviye patika
Sonuna yaklaşmıştım bayırlar çıka çıka
Dizimden tırmanırken yorgunluk belirtisi
Bir fırçayla boyandı ufuk kızıl sarısı
Siyah gizinden korkan adımlarım hızlandı
Göğün engin mavisi lahza lahza bulandı
Pek bir zaman dolmadan yolun sonunu buldum
Önümde koca düzlük baş ucuna sokuldum
Ortasında bir kaç ev bir hat gibi dizilmiş
Eğreti bedenleri her geçen gün ezilmiş
Kiminde çatı mazi, kimi kapanmış yere
Hele davran karanlık sinmeden gir bir eve
Yükümü azat edip oturdum dört köşeyle
Muma alevi sardım kirbitten bir darbeyle
Her an beni karşıdan süzüyordu akisim
Doruğu düşünürken rüyalara akmışım

Mumla birlik erimiş gecenin karanlığı
Benden önce uyanmış fecrin ilk aydınlığı
Göğe asık yıldızlar dökülmüşlerdi çoktan
Bu kez engin ufukta karanlıktı kanayan
...............................................
..............................................
..............................................

Bazı kelimelerin karşılıkları alttadır;
muncur: dudak
şurg: gölge
şahika: doruk
buzak: inek yavrusu
puar: kaynak başı, pınar

Ömer Karakaş
Kayıt Tarihi : 31.7.2005 11:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Turgut Gündoğmuş
    Turgut Gündoğmuş

    güzel bir siir kutlarim üstadim sanki karadeniz bölgesinden güzel bir yerimizi anlatan bir calisma olmus yaniliyormuyum tebriklerimle saygilar

    Cevap Yaz
  • Turgut Gündoğmuş
    Turgut Gündoğmuş

    güzel bir siir kutlarim üstadim sanki karadeniz bölgesinden güzel bir yerimizi anlatan bir calisma olmus yaniliyormuyum tebriklerimle saygilar

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr

    Bu şiirler yirmibeş yaşında ha!
    Maşşallahhhh

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Ömer Karakaş