Bir aşkın öyküsü (hatice )

Bülent Özkol
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir aşkın öyküsü (hatice )

Bir Aşkın Öyküsü
93’ün Eylül sunuydu
İki baba, iki kız şimdi girdi,
Nazar’dan içeri
Ben bıçkın 18’lik bir devrimci
Direk üstüme geldi
Aşk mıydı neydi?
Önde Musa Hocam,
Yılların yorgunluğu değildi ilk gözüme çarpan
Hatice’ydi
Önceleri çokda kulak asmadım
Hocamdı ilgimi çeken kısa boyu
Orta Asya Bozkırlarından aldığı belli olan
Tipik çekik gözlü Alevi bir Türkmendi,
Sigaradan almıştı hayatta kimseden alamadığı öfkesini,
Karısı çene etmiş susmuştu,
Kızları istemiş susmuştu,
Yinede hayata hep dimdik durmuştu benim devrimci öğretmenim
O bakıra dönmüş bıyıklarının arasından bir ses önce
Selam .
Kalktık bir devrimci edayla selamladık.
Kısa konuştuk o anlamış olmalı ki kızını bir sözde etti emanet,
Şimdi Hatice diye güzel, dal gibi, bir baş belam vardı artık
Nereye gitsem karşımdaydı
Akşamları otururduk.
Fakülde çimlerinin üstünde ben Ahmet Kaya’dan söylerdim
O ise bir şekilde karşım da daima
Çok güzel ve zekiydi anlamış mıydı neydi?
Bir şekilde hep yanımdaydı
Hatice daha 17’sindeydi
Öyle güzel öyle içten gülerdi
Bakışı da gülüşü de hep beni ezerdi
Trabzon da her şey gibi sonbaharda belli belirsizdi
Oysa benim en sevdiğim mevsimdi,
Kısa alacakaranlık sonbahar günlerinde dersler, türküler
Masa başı bir ülke devirip bir ülke de devrim gerçekleştirmeler
Derken Zaman ekim sonu
Ben kaçtım kaçtıkça buldu beni amansız acımasız sevdam
Yine, sadece ondan kaçmak için Şehire giderken
Birden karşımda hınzır bir gülümsemeyle
“Nereye gidiyorsun” işte benim bittiğim ama onun başladığı andı…
Bulmuştu kaçış yoktu istesem de istemesem de kaderin bir oyunuydu
Çaresiz yaşanacak ama asla yaşatmayacağı aşkı kollarıma bırakıp kaçtığı andı.
Gittik ondan bundan gereksiz yere konuştuk
Yemek yedik ama birbirimizi yemedik hala
Akşam çökmüştü sıkıcı sıkıntılı Trabzon caddelerine
Yol aldık Meydan’dan Emperyal’e doğru
İşte Akçaabat’a doğru giden
Asi, isyankar ve arabesk, bir laz şoförün ardındaydık
Ya şimdi! ya hiç !
O asi Anadolu genci şimdi kendi iç devrimini yapmak üzreydi…
Ve eli Aşkkın eline kenetlenmişti
Sıcacık bir karşı cevap gelmişti o uzatılan eli sımsıkı sıkarak
Şimdi ölebilirdi o asi ama aşka aşık genç devrimci
Ve de aslında ölmeliydi insan böyle zamanlarda
Çünkü bir daha asla yaşanmayacak duygusu düşer
Aşka aşık onsekizlik, aşktan Hatice’ceye aşık olmaktan korkan
Delinin yüreğine,
Tahta atların üzerinde anakaralar aşıran
Kâğıt gemilerle okyanusları bitiren
Oyuncak kılıçlarla haramileri düşüren
Aşk, İkindi
Aşk, Şimdi
Aşk, Bekleyen
Aşk, Hatice
Kimsenin kimseye hayrı olmadığı yerde
Yine de ilk akla gelen

Bülent Özkol
Kayıt Tarihi : 1.3.2020 17:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bülent Özkol