Hani gitmezdim ya; Nebizade bile gözümde tüter oldu.
En dış masaya oturasım geldi,
Çatalımdaki peynirim görevini beklerken; elimdeki kadehe çarpsın;
Boş masa arayanlar, öylesine gezinenler, zilzurnalar, masalardan hatun kesenler bile...
Hani simidimi atmazdım ya; Kadıköy-Eminönü arası vapurdaki martılar geldi aklıma.
Sigaramı tüttürürken, bir simidin peşinde, bir o yakaya bir bu yakaya yarenlikleri.
Hem de biletsiz haa...
Hani sevmezdim ya; geçen gün ön sayfaya ufak puntalarla düşmüş Boğaz Köprüsü'nün sıkışıklığı
Tam orda olmak istedim, sıkışıklığın ortasında; hiçte gocunmadan.
Taksi de değil, otobüsde olur.
Ufak camından giren boğaz kokusu. Kapıda açıksa deyme keyfime...
Hani yanlarına hiç oturmadım da; naparlar acaba Güğüm'ün, Son Gemi'nin, Çatı'nın müdavimleri.
Biz Diyar'dan çıkarken, gözümüze ilişen, Kadıköy'ün ÖDP'lileri içerlermi hala ayrı masada...
Hani hiç binmedim ya; Kadıköy-Moda ring seferli tranvaya.
Ptt önünden alsın beni vatman, ağır ağır Altıyol, boğayı selamlayayım.
Bahariye'de koşturanlar bile geçsin beni.
Zaman dursun tahta koltuklarda.
Her durakta bir zil sesi, inenmi çok binenmi? Bak, merak ettim şimdi.
Sahi! Niye hiç binmedim ki...
Hani hiç yapmadım da; taş çalmalıymışım aslında, son okeyi oynarken.
Sayısıda '1' olmalıymış; rengi farketmeden,
O '1' son günümün, gelişimin adı olmalıymış 'Son 1 Gün' diye ve masaya bıraktığım '1' ile
yeniden başlamalıymış oyun kaldığı yerden...
(30,08,2007-İskenderun)
Ercan DemirKayıt Tarihi : 12.9.2007 04:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!