Sanırsın ki bir gençlik sarhoşluğu bu
Bir aşk tutulması
Bir göz kayması
Neden
Geçici heveslerine sonsuzluk boyasını sürmek istersin
Ansızın kayıp giden yıldızlara bakarak
Dualarını ve adaklarını peş peşe sıralarsın
Ne zaman ayrılıktan yana davransan
İçinden bir kekre tat, burnunun duvarını sızlatır
Sığınacak bir liman ararsan kendinden gizli
Bilesin ki
Bahtının uzağında gezinip duran
Gönlünün alevine pervaneyim ben.
Türküler dinlersin, içli şarkılar…
Her zamankinden daha çok seni anlatır sana
Bir ezgide beni bulur, diğerinde kaybedersin yeniden
Tütünle küsüp küsüp barışmalarımı getirirsin aklına
Neden
Yürümeyi öğrenmeden koşmaya heveslenirsin
Aşk bir cesaret işi
Önce sabrı öğrenmelisin
Sen gömleği arkadan yırtılan Yusuf’u düşün benim yerime
Külüngüyle başı kırılan Ferhad’ı
Çölü yurt eyleyen Mecnun’u düşün
Ben senin yerine düşünürüm Züleyha’yı
Şirin’i ve Leyla’yı
Geceyi çıkarsam senden geriye ne kalır ki
Koca bir bahaneye sığınırım sen yokken
Bu şehirde sensizliğim asla gelmez aklıma
Saçların kadar kara
Çelişkiler yumağı oyalar beni boyna
İstersen bir orta yaş bunalımı say bütün bunları
İstersen kapa gözlerini ve yine dön hayaline
Gözümün yaşlarına aldırmadan
Bir daha
Düş peşime
Yeniden darıl bana
Naz yap bir çocuk gibi yeniden
Aldırma düşlerimde müebbet yatanlara…
Haziran 2012, Aksaray
Mehmet Ekici (taha)Kayıt Tarihi : 24.4.2015 02:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!