Bir yarem var, pınar gibi akar kanım,
Henüz ondört yaşında, pınar gibi diri bakışlım.
Al denmez lebi var, leb değmez edilir.
Yok bir eşi bu dünyada, eşi olup basmak istesem bağrıma.
Zifiri kara saçı var, kaşı var,
Bana kara kara bakışı var.
O bakışlar ki, eritir, inan olsun taşı,
Konuşurken olur, bir güzel dudu kuşu.
Demez, diyemem ona eşkimi, küfr-i sözü,
Nice dağların adamı idim, ulaşamadım eteklerine,
Dert yanamadım kurda, kuşa, gül dalında bülbüle,
Der her dost acıyı, ayrılığı, tatmalısın onsuz ölümü.
Çocuk olmamış bilmez çocukluğu,
Sevmemiş bilmez sevmeyi,
Ölmedik ki, bilelim ölmeyi,
Yürümez olmuşuz, unutmuşuz gelmeyi,
Kollara ayrılmışız, bitirmişiz boyları,
Bir evde oturamadık, toplanamadık, evi küçültmüşüz artık.
Bir aşk kalmıştı, onuda yedik bitirdik,
Kula kul olmağa, çevirmişiz gayri.
Erbil aşkını sundu siz kardeşlerine, elçiye zeval olmaz,
Kelimeleri elçi kıldı sizlere, anlatmak için derdini.
Unutma paylaşırsan azalır derdin, artar neşen ve eşkin.
Paylaşmaz isen, vurursun kafanı taşlara, çözüm bulmak için sorunlara.
:2000:
Kayıt Tarihi : 9.2.2007 00:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!