Bana öyle bakma yârim,
Bir bakışın söyler seni.
Zengin beyler ister imiş.
Anlamaz ki beyler seni…
Çocuk yaşta gözlerini,
Al al olmuş yüzlerini
Bal damlası sözlerini.
Bilmeyenler neyler seni?
Ben senin sevgine açım.
Bakışındadır ilacım
Söylemeye yok ki gücüm
Eller nasıl söyler seni
Neyler seni, neyler seni?
Hal bilmeyen neyler seni?
Sol yanımdaki kıpırtı
Bilmem nasıl söyler seni.
Duydum ki vermişler yâri,
Gitmeden görseydim bari,
Çok uzaktaymış diyarı,
Gurbet beter eyler seni.
Töre, töre, töre, töre…
Seni çalarım yerlere…
Tekrar doğsam milyon kere
Dilim durmaz söyler seni.
Tek başıma bu töreyi,
Gücüm yetmez yıkamam ki.
Yüreğimdeki yarayı,
Parça parça dikemem ki…
Davul zurna ile gittin.
Geçmişi nasıl terk ettin?
Gittin de zannetme bittin..
Türkülerim söyler seni…
Gidince yarin neşesi,
Kaçmış. Artmış endişesi…
Yüreğimin baş köşesi,
Küt küt atar söyler seni…
Neyler seni, neyler seni?
Hal bilmeyen neyler seni?
Sol yanımdaki kıpırtı
Bilmem nasıl söyler seni.
Duydum ki üzmüşler bir gün
Oldum öz yurdumda sürgün
Dargınım ben sana dargın
Zalim heder eyler seni
Gel desem gözlerin fersiz,
Üzülmüş yüzlerin nursuz
Tatlı dilin olmuş arsız.
Seni seven neyler seni?
Zalim eşinden boşanmış,
Öyle zor günler yaşanmış,
İki çocuk perişanmış.
Herkes her gün söyler seni
Dediler ki yar geliyor.
İki çocuk bir geliyor.
Çektiklerim zor geliyor.
Garibanın neyler seni?
Köyün önünde beklerim
Beklediğimi saklarım.
Ben seni nasıl koklarım
Koklamışlar beyler seni…
Demedim ki demedim ki.
Babandan istemedim ki.
Ben bunu bilemedim ki.
Şimdi yarin neyler seni?
Zorla verdiler diyorsun.
Güle güle gidiyorsun.
Şimdi bana ne diyorsun.
Deli gönül neyler sen?
Oturup dertleşsek önce
Dilim tutulur görünce
Hayal kursak ince ince…
Hayallerim neyler seni?
Başlamadan biten dünyam…
Dertten derde atan dünyam…
Böyle ettin utan dünyam…
Çağlar her dem söyler seni…
Mehmet Ali ÜNAL kardeşime…
Kayıt Tarihi : 15.7.2014 16:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mehmet Ali ÜNAL ile dertleşmemizin ardından onun hikayesini anlatmaya çalıştım.

'Gel deseydin gelmez miydim?
Al deseydin almaz mıydım?
Senle huzur bulmaz mıydım?
Sorsan dilim söyler seni.'
Bu dörtlük âşığın iradesini bağlayan töre'ye sitem eden dörtlüklerle çelişiyor bence. Önce töre yüzünden 'al deseydi' alamazdı, daha sonra da garibanlığı yüzünden iki çocuklu hâliyle alamıyor zaten. Ayrıca 'beyler koklamış seni... Ben seni nasıl koklarım' demekte âşık. Bunların üstüne ' al deseydin alırdım seni' dedirtmek kendisiyle çelişik bir durum arz ediyor bana göre.
Saygıyla
TÜM YORUMLAR (2)